Eskişehir, Anadolu’nun kalbinde yer alan, tarihi zenginlikleri ve modern yüzüyle ziyaretçilerini büyüleyen eşsiz bir şehir. “Öğrenci şehri” olarak da bilinen bu dinamik kent, Porsuk Çayı’nın huzur veren sularından Odunpazarı’nın renkli sokaklarına, balmumu heykellerle dolu müzelerden masal diyarı parklara kadar uzanan birbirinden güzel yerleriyle herkesi kendine hayran bırakıyor.
Eskişehir’de, Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykeller Müzesi’nde tarihin önemli figürleriyle buluşurken, Odunpazarı Evleri’nin dar sokaklarında geçmişe doğru bir yolculuğa çıkabilirsiniz. Sazova Bilim Kültür ve Sanat Parkı’nda bilim ve eğlenceyi bir arada yaşayabilir, Masal Şatosu’nda çocukluğunuza dönebilirsiniz. TÜRASAŞ Devrim Arabaları Müzesi’nde Türk mühendislik tarihine tanıklık ederken, Kent Park’ta şehrin ortasında plaj keyfi yapabilirsiniz.
Bu yazımızda, Eskişehir’in mutlaka görülmesi gereken yerlerini sizler için derledik. Tarihi dokusu, kültürel zenginlikleri, doğal güzellikleri ve modern yaşamın dinamizmiyle harmanlanan bu şehri adım adım keşfedeceğiz.
Hazırsanız, Türkiye’nin bu benzersiz kentini birlikte keşfetmeye başlayalım ve Eskişehir’in en etkileyici yerlerini yakından tanıyalım.
Sazova Bilim Kültür ve Sanat Parkı
Eskişehir’in Tepebaşı ilçesinde yer alan Sazova Bilim Kültür ve Sanat Parkı, 400 bin metrekarelik geniş alanıyla adeta şehrin kalbine düşen bir masal damlası. 2008 yılından bu yana hem Eskişehirlilere hem de şehri ziyaret edenlere keyifli anlar sunan bu park, bilim, kültür ve sanatı bir araya getirerek her yaştan ziyaretçiye hitap eden pek çok farklı aktivite sunuyor.
Parkın en dikkat çekici yapılarından biri, Masal Şatosu. 26 kulesiyle adeta peri masallarından fırlamış gibi duran bu şato, özellikle çocukların hayal dünyasına hitap eden büyüleyici bir mekan. Şatonun içindeki “Efsaneler Diyarı”, “Gizemli Yolculuk” ve “Masal Tüneli” gibi bölümler, çocukları unutulmaz bir maceraya davet ediyor.
Parkın bir diğer ilgi çekici noktası ise Korsan Gemisi‘dir. Sazova Gölü’nde demirlemiş olan bu devasa gemi, ziyaretçilere heyecan dolu anlar yaşatıyor. Geminin içindeki restoran ve kafede, göl manzarası eşliğinde yemek yiyebilir, manzaranın keyfini çıkarabilirsiniz.
Sazova Parkı, sadece çocuklara değil, yetişkinlere de hitap eden birçok aktiviteye ev sahipliği yapıyor. Parkın içinde yer alan Bilim Deney Merkezi, ziyaretçilere bilimsel konuları eğlenceli bir şekilde öğrenme imkanı sunuyor. Ayrıca parkta bulunan planetaryumda, uzayın derinliklerine doğru bir yolculuğa çıkabilir, yıldızların ve gezegenlerin sırlarını keşfedebilirsiniz.
Doğa ile iç içe olmak isteyenler için de Sazova Parkı’nda birçok seçenek bulunuyor. Parkın içindeki Japon Bahçesi, ziyaretçilere huzurlu bir atmosfer sunuyor. Bahçedeki gölet, köprüler ve bitki örtüsü, Japon kültürünün izlerini taşıyor. Ayrıca parkta bulunan hayvanat bahçesinde, çeşitli hayvan türlerini yakından görebilirsiniz.
Sazova Parkı’nda ayrıca çocuklar için oyun alanları, gençler için spor alanları ve aileler için piknik alanları bulunuyor. Parkın içerisinde yer alan amfi tiyatroda ise yaz aylarında çeşitli konserler ve etkinlikler düzenleniyor.
Sazova Parkı, Eskişehir’in en önemli turistik merkezlerinden biri. Hem eğlenceli hem de eğitici aktiviteleriyle her yaştan ziyaretçiye hitap eden bu park, Eskişehir’e gelen herkesin mutlaka görmesi gereken yerlerden biri. Eğer siz de Eskişehir’e yolunuz düşerse, Sazova Parkı’nda unutulmaz bir gün geçirmeyi unutmayın.
Odunpazarı Evleri
Eskişehir’in güneyinde yer alan Odunpazarı semti, geleneksel Anadolu Türk Mimarisi’nin en güzel örneklerini günümüze taşıyan büyüleyici bir bölge. Tarihi dokusunu koruyarak günümüze ulaşan bu semt, kıvrımlı yolları, çıkmaz sokakları ve cumbalı evleriyle ziyaretçilerini adeta geçmişe doğru bir yolculuğa çıkarıyor.
Daracık sokaklarda sıralanan evler, ahşap süslemeleri ve bitişik düzenli yapıları ile adeta birer sanat eseri gibi duruyor. Bazı evler beyaz duvarları ve kahverengi çerçeveleriyle dikkat çekerken, diğerleri çivit mavisi ve kiremit kırmızısı gibi canlı renkleriyle göz kamaştırıyor. Evlerin sokağa bakan cepheleri çıkmalı ve konsollu, bu da Osmanlı dönemi kent mimarisinin en dikkat çekici özelliklerinden biri. Alt katlarda mutfak, ahır ya da depo gibi alanlar varken, üst katlar ailelerin yaşam alanı olarak kullanılmış.
Odunpazarı, sadece evleriyle değil, tarihi ve kültürel yapılarıyla da ön planda. Kurşunlu Camii ve Külliyesi, bölgenin en önemli dini yapılarından biri. Atlıhan El Sanatları Çarşısı ise geleneksel el sanatlarını keşfetmek isteyenler için mükemmel bir durak. Ayrıca, dünyada yalnızca Odunpazarı’nda bulunan Lületaşı Müzesi, bu benzersiz taşın tarihini ve kullanımını sergiliyor.
Odunpazarı’nın her köşesi farklı sürprizlerle dolu. Mustafa Kemal Atatürk ve İran Şahı Rıza Pehlevi’ye hediye edilen ve bir örneği hâlen Anıtkabir Müzesi’nde sergilenen “Gül Asa”, büyük lületaşı ustası Hafız Ahmet Efendi tarafından yapılmış önemli bir eser. Bu tür detaylar, Odunpazarı’nı keşfederken tarihin izlerini sürmenizi sağlıyor.
El sanatlarına meraklıysanız, Odunpazarı tam size göre. Bakır işlemeciliği, kalaycılık, antika ve ahşap oymacılığı gibi geleneksel el sanatlarını burada yakından görebilirsiniz. Beyler Sokağı’ndaki antikacılar ve Kurşunlu Camii Sokağı’ndaki ahşap oyuncakçılar, ziyaretçilere Odunpazarı’ndan özel anılarla dönme imkanı sunuyor.
Odunpazarı Evleri’ni ziyaret etmek, Eskişehir’in tarihi ve kültürel zenginliklerini keşfetmek için harika bir fırsat. UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alması ve yapılan restorasyon projeleriyle bu bölge her geçen gün daha da ilgi çekici hale geliyor.
TÜRASAŞ Devrim Arabaları Müzesi: Türkiye’nin İlk Yerli Otomobilinin Hikayesi
Eskişehir’in merkezinde yer alan TÜRASAŞ Devrim Arabaları Müzesi, Türk mühendislik tarihine damgasını vuran “Devrim” otomobilinin hikayesini ve Türkiye’nin demiryolu mirasını gözler önüne seriyor. 2018 yılında açılan bu müze, hem nostaljik hem de öğretici bir deneyim sunarak ziyaretçilerine geçmişe keyifli bir yolculuk vaat ediyor.
Devrim Otomobili: Bir Hayalin Gerçekleşmesi
1961 yılında Eskişehir’de, Türk mühendisler ve işçiler tarafından sadece 4,5 ayda üretilen Devrim otomobili, Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’in talimatıyla hayata geçirilen bir projeydi. Bu proje, Türkiye’nin kendi otomobilini üretme gücünü dünyaya göstermek için başlatıldı. Dört silindirli motoru ve saatte 140 km hıza ulaşabilen yapısıyla, Devrim otomobili dönemin teknolojik sınırlarını zorlayan bir araçtı. Üretilen dört Devrim otomobilinden sadece biri günümüze ulaşmış durumda ve bu efsanevi araç, müzede özel bir camlı garajda sergileniyor. Hala çalışır durumda olması, ziyaretçilerin ilgisini daha da artırıyor. Yakından görmek, Devrim’in hikayesini duymaktan çok daha etkileyici!
Müze, yalnızca Devrim otomobiliyle sınırlı değil; Türkiye’nin demiryolu tarihine dair pek çok önemli eseri de sergiliyor. Mehmetçik Buharlı Lokomotifi, 2200 tipi buharlı lokomotif ve 24000 tipi lokomotif gibi makineler burada görülebilir. Ayrıca, demiryolu alanında kullanılan çeşitli ekipmanlar ve araçlar da sergilenenler arasında. TÜRASAŞ’ın demiryolu endüstrisine katkılarını ve teknolojik yeniliklerini gözler önüne seren bu sergiler, ziyaretçilere kapsamlı bir tarih yolculuğu sunuyor.
Her yaştan ziyaretçiye hitap eden zengin koleksiyonları ve etkileyici sunumlarıyla TÜRASAŞ Devrim Arabaları Müzesi, Eskişehir’e yolu düşen herkesin mutlaka görmesi gereken bir yer. Türkiye’nin sanayi tarihine ışık tutarken, ziyaretçilerine ilham verici bir deneyim yaşatıyor.
Masal Şatosu
Eskişehir Sazova Parkı’nın en dikkat çekici yapılarından biri olan Masal Şatosu, çocukları adeta büyülü bir dünyaya davet ediyor. 2014 yılında açılan bu şato, 26 kulesiyle sanki peri masallarından fırlamış gibi duruyor. Türkiye’de bir ilk olan Masal Şatosu, çocukların hayal dünyalarını zenginleştirmeyi ve onları masal kahramanlarıyla buluşturmayı hedefliyor.
Yüksek kuleleri, renkli pencereleri ve masalsı atmosferiyle daha dışarıdan bakarken bile büyüleyen şato, içeri adım attığınızda sizi bambaşka bir dünyaya götürüyor. Şatonun üç farklı konsept alanı, her biri farklı bir masal dünyasına açılan kapılar sunuyor.
Efsaneler Diyarı: Bu bölümde çocuklar, Nasreddin Hoca, Keloğlan ve Dede Korkut gibi Türk kültürünün önemli kahramanlarıyla tanışıyor. Masalların anlatıldığı, oyunların oynandığı ve atölye çalışmalarının yapıldığı bu bölüm, çocukların hayal güçlerini besleyen eğlenceli bir alan.
Gizemli Yolculuk: İnteraktif oyunlar, görsel ve ses efektleriyle zenginleştirilmiş bu bölümde çocuklar, farklı masal kahramanlarının dünyalarına yolculuğa çıkıyor. Eğlence ve öğrenmeyi bir araya getiren bu alan, çocuklara unutulmaz bir deneyim yaşatıyor.
Masal Tüneli: Şatonun en ilgi çekici bölümlerinden biri olan bu tünelde, çocuklar ilerlerken farklı masal sahneleriyle karşılaşıyor. Karanlık ve aydınlık bölümleriyle bu tünel, heyecan verici bir yolculuk sunuyor.
Masal Şatosu, sadece çocuklara değil, yetişkinlere de hitap eden bir yer. Şatonun içinde yer alan kafede masalsı bir atmosfer eşliğinde kahvenizi yudumlayabilir, çocuklarınızın keyifli anlarına tanıklık edebilirsiniz. Ayrıca şatonun hediyelik eşya dükkanında, sevdikleriniz için güzel hediyeler bulabilirsiniz.
Eskişehir’in en çok ziyaret edilen turistik yerlerinden biri olan Masal Şatosu, eğitici ve eğlenceli aktiviteleriyle çocukların hayal dünyalarını renklendirirken, Eskişehir’e gelen herkesin mutlaka görmesi gereken bir yer.
Eskişehir Kentpark
Eskişehir’in en popüler mekanlarından biri olan Kentpark, şehir merkezine yakın konumuyla her yaştan ziyaretçiye hitap eden geniş ve modern bir alan sunuyor. Yaklaşık 300 bin metrekarelik bu devasa park, çeşitli aktiviteler ve dinlenme alanlarıyla dolu dolu bir gün geçirmek isteyenler için harika bir yer.
Kentpark’ın en dikkat çeken özelliklerinden biri, Türkiye’nin ilk yapay plajına ev sahipliği yapması. Porsuk Çayı kıyısında yer alan bu plaj, gerçek deniz kumu ile donatılmış ve özellikle yaz aylarında deniz keyfini şehirde yaşamak isteyenler için mükemmel bir alternatif sunuyor. 350 metre uzunluğundaki plajın yanı sıra biri çocuklara özel olmak üzere iki açık yüzme havuzu bulunuyor. Sıcak yaz günlerinde serinlemek için mükemmel bir seçenek!
Parkta sadece plaj ve havuzlar değil, açık ve kapalı yüzme havuzları, çeşitli restoranlar, at binme alanları ve çocuk oyun grupları da yer alıyor. Aileler için de cazip olan bu park, çocukların güvenle oynayabileceği geniş yeşil alanlar ve eğlenceli oyun alanları sunuyor. Çocuklar burada rahatça enerjilerini atabilir.
Kentpark, dinlenmenin yanı sıra spor yapmak için de ideal bir alan. Geniş yürüyüş ve bisiklet yolları, doğayla iç içe spor yapma fırsatı sunarken, at binme alanları şehirde at binme deneyimi yaşamak isteyenler için harika bir fırsat sağlıyor.
Porsuk Çayı
Eskişehir’in içinden huzurla süzülen Porsuk Çayı, şehrin adeta kalbi gibi. Şehre canlılık katan bu çay, hem yerel halkın hem de turistlerin vazgeçilmez uğrak noktalarından biri. Sakarya Nehri’nin en uzun kolu olan Porsuk Çayı, 448 kilometre boyunca uzanarak Eskişehir’in ortasından geçiyor ve şehrin ruhunu yansıtıyor.
Porsuk Çayı’nın kenarındaki yürüyüş yolları ve bisiklet parkurları, doğayla iç içe vakit geçirmek isteyenler için harika bir seçenek. Sabahın erken saatlerinde ya da akşamüstü yapılan yürüyüşler, Porsuk’un serin rüzgarıyla daha da keyifli hale geliyor. Çayın kıyısındaki kafe ve restoranlar, hem lezzetli yemekler hem de harika manzaralar sunuyor. Özellikle akşam saatlerinde ışıklandırılan çay, romantik yürüyüşler ve keyifli sohbetler için mükemmel bir ortam yaratıyor.
Porsuk Çayı’nda düzenlenen bot ve gondol turları, Eskişehir’i su üzerinden keşfetmek için harika bir fırsat sunuyor. Venedik’i anımsatan bu gondol turları, özellikle çiftler için romantik anlar vaat ediyor. Yaz aylarında popüler olan bu turlar, şehrin farklı bir yüzünü görmek isteyenler için ideal. Gondollara binip, çayın huzurlu sularında süzülmek, Porsuk’un eşsiz manzarasını izlemek gerçekten büyüleyici bir deneyim.
Çayın çevresindeki Adalar Bölgesi ise, Eskişehir’in en hareketli ve canlı noktalarından biri. Günün her saati cıvıl cıvıl olan bu bölgede, öğrenci nüfusu yoğun olduğu için genç ve dinamik bir atmosfer hakim. Burada, çayın kenarında oturup çayınızı yudumlayabilir, kitap okuyabilir ya da sadece etrafı izleyerek huzur bulabilirsiniz. Gece olduğunda ise, Adalar Bölgesi’nin ışıl ışıl görüntüsü ve canlı müzik sesleri sizi farklı bir dünyaya götürecek.
Porsuk’ta yapacağınız bir gondol turu, çayın kıyısında içeceğiniz bir kahve ya da sadece suyun huzur veren sesi eşliğinde yapacağınız bir yürüyüş, Eskişehir’deki en güzel anılarınızdan biri olacak.
Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykeller Müzesi
Eskişehir’in kalbinde, tarihi Odunpazarı bölgesinde yer alan Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykeller Müzesi, Türkiye’nin ilk ve tek balmumu heykel müzesi olarak ziyaretçilerini büyülüyor. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’in 2013 yılında şehre armağan ettiği bu müze, hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgi odağı haline gelmiş durumda.
Müze, adını Eskişehir’in sevilen belediye başkanı ve aynı zamanda müzenin kurucusu olan Yılmaz Büyükerşen’den alıyor. Büyükerşen’in kendi elleriyle yaptığı 200’den fazla balmumu heykel, müzenin en büyük hazinesi. Heykeller arasında Mustafa Kemal Atatürk, Fatih Sultan Mehmet, Nasreddin Hoca gibi tarihi kişiliklerin yanı sıra, Marilyn Monroe, Albert Einstein, Michael Jackson gibi dünya çapında üne sahip isimler de bulunuyor.
Müzeye adım attığınız anda kendinizi adeta bir zaman tünelinde buluyorsunuz. Tarihin ve sanatın önemli figürleri, sizi gerçekçi detaylarıyla karşılıyor. Her bir heykelin yüz ifadesi, kıyafetleri ve duruşu öylesine canlı ki, adeta konuşacaklarmış gibi hissediyorsunuz. Müzedeki heykellerin yapımı için özel bir teknik kullanılmış. Öncelikle heykellerin yapılacağı kişilerin ölçüleri alınıyor ve fotoğrafları çekiliyor. Daha sonra bu ölçüler ve fotoğraflar kullanılarak özel bir balmumu karışımıyla heykeller oluşturuluyor. Heykellerin saçları, gözleri ve diğer detayları da tek tek elle işleniyor.
Müze, sadece balmumu heykelleriyle değil, aynı zamanda Eskişehir’in ve Türkiye’nin tarihinden kesitler sunan bölümleriyle de dikkat çekiyor. Müzede ayrıca balmumu heykel yapımının aşamalarını gösteren bir atölye de bulunuyor. Bu atölyede ziyaretçiler, balmumu heykel yapımının inceliklerini öğrenebiliyor ve hatta kendi heykellerini yapma fırsatı bulabiliyorlar.
Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykeller Müzesi, her yaştan ziyaretçiye hitap eden bir müze. Tarihe, sanata ve kültüre ilgi duyan herkesin mutlaka görmesi gereken bu müze, Eskişehir’in en önemli turistik yerlerinden biri. Eğer siz de Eskişehir’e yolunuz düşerse, bu eşsiz müzeyi ziyaret etmeyi unutmayın.
Eskişehir Hayvanat Bahçesi
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi tarafından 2008 yılında açılan Eskişehir Hayvanat Bahçesi, Sazova Parkı içinde yer alıyor ve 183 dönümlük geniş bir alana yayılıyor. 200’den fazla türde 1500’den fazla hayvanı barındıran hayvanat bahçesi, hem çocuklar hem de yetişkinler için doğayla iç içe unutulmaz bir deneyim sunuyor.
Eskişehir Hayvanat Bahçesi, sadece hayvanları sergilemekle kalmıyor, aynı zamanda onların doğal yaşam alanlarını da en iyi şekilde taklit etmeye çalışıyor. Hayvanların yaşam kalitelerini artırmak için sürekli olarak yapılan iyileştirmeler ve genişletme çalışmalarıyla, hayvanat bahçesi her geçen gün daha da gelişiyor.
Hayvanat bahçesindeki hayvanlar, kıtalara göre ayrılmış bölümlerde yaşıyor. Afrika bölümünde aslanlar, zürafalar, zebralar ve antiloplar gibi Afrika’ya özgü hayvanları görebilirsiniz. Asya bölümünde ise kaplanlar, ayılar, maymunlar ve filler gibi Asya’nın egzotik hayvanları sizi bekliyor. Ayrıca Avustralya ve Amerika bölümlerinde de kangurular, koalalar, lamalar ve pumalar gibi farklı kıtalardan gelen hayvanlarla tanışabilirsiniz.
Eskişehir Hayvanat Bahçesi, sadece hayvanları gözlemlemekle kalmayıp, aynı zamanda onlarla ilgili eğitici bilgilere de ulaşabileceğiniz bir yer. Hayvanların yaşam alanları hakkında bilgi veren tabelalar ve düzenlenen eğitici etkinlikler sayesinde, hayvanlar hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz.
Hayvanat bahçesi, çocukların hayvan sevgisini geliştirmek için de özel olarak tasarlanmış. Çocuklar için oyun alanları, hayvan besleme etkinlikleri ve eğitici atölyeler düzenleniyor. Bu sayede çocuklar, hayvanlarla eğlenceli bir şekilde etkileşim kurarken aynı zamanda onlarla ilgili yeni bilgiler öğreniyorlar.
Eskişehir Hayvanat Bahçesi, doğayla iç içe olmak, farklı hayvan türlerini yakından görmek ve hayvanlar hakkında bilgi edinmek isteyen herkes için ideal bir yer.
Eskişehir Sualtı Dünyası
Eskişehir’de, Sazova Bilim Kültür ve Sanat Parkı içinde yer alan Eskişehir Sualtı Dünyası, Türkiye’nin en büyük tatlı su akvaryumu olma özelliği taşıyor. 2014 yılında açılan bu eşsiz mekan, sizi okyanusların ve denizlerin derinliklerinde unutulmaz bir yolculuğa çıkarıyor.
Sualtı Dünyası, 3.200 metrekarelik alana kurulu ve 100’den fazla türde 2000’den fazla canlıya ev sahipliği yapıyor. Akvaryumda, köpekbalıkları, vatozlar, piranalar, timsahlar ve daha birçok farklı türde su canlısını doğal yaşam alanlarına yakın ortamlarda gözlemleyebilirsiniz. Ayrıca, akvaryumda düzenlenen dalış gösterileri ve eğitici sunumlar sayesinde, sualtı dünyası hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz.
Sualtı Dünyası’nın en etkileyici bölümlerinden biri, 18 metre uzunluğundaki tünel akvaryumdur. Bu tünelde yürürken, üzerinizde ve yanınızda yüzen köpekbalıkları ve diğer büyük balıklarla kendinizi adeta okyanusun derinliklerinde hissedebilirsiniz. Ayrıca, akvaryumda yer alan dokunma havuzunda, bazı deniz canlılarına dokunarak onlarla daha yakın bir etkileşim kurabilirsiniz.
Sualtı Dünyası, sadece su canlılarını gözlemlemekle kalmayıp, aynı zamanda denizlerin ve okyanusların korunması konusunda da farkındalık yaratmayı amaçlıyor. Akvaryumda düzenlenen eğitici etkinlikler ve sergiler sayesinde, denizlerin ve okyanusların önemini daha iyi anlayabilir ve bu konuda neler yapabileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Lületaşı Müzesi: Eskişehir’in Beyaz Hazinesi
Eskişehir’in tarihi Odunpazarı semtinde yer alan Lületaşı Müzesi, dünyada türünün tek örneği olarak ziyaretçilerini ağırlıyor. 2008 yılında Kurşunlu Külliyesi’nin medrese bölümünde açılan müze, Türk el sanatlarının inceliklerini ve lületaşı işçiliğinin eşsiz örneklerini gözler önüne seriyor.
Lületaşı, Eskişehir’in simgesi haline gelmiş ve dünya üzerinde sadece bu bölgede çıkarılan özel bir maden. Bu taş, beyaz rengi ve hafifliği ile dikkat çekerken, çeşitli sanat eserlerine ve gündelik eşyalara dönüşüyor. “Deniz Köpüğü” veya “Meerschaum” olarak da bilinen lületaşı, toprağın 150 metre derinliğinde bulunur ve çıkarılması oldukça zahmetli bir süreçtir. Lületaşı, pipolar, mücevher kutuları, heykeller ve çeşitli süs eşyaları yapımında kullanılır.
Müzenin koleksiyonunda, 60 sanatçıya ait 400 civarında eser sergileniyor. Bu eserler arasında ince işçilikle yapılmış pipolar, heykeller ve takılar yer alıyor. Ziyaretçiler, müze içerisinde yer alan eserleri incelerken, lületaşı işçiliğinin tarihine ve kültürel mirasına dair derinlemesine bilgi edinebilirler. Ayrıca, müzede düzenlenen sergiler ve etkinlikler, bu özel taşın nasıl işlendiğini ve sanat eserlerine nasıl dönüştüğünü görmek isteyenler için eşsiz bir fırsat sunuyor.
Odunpazarı’nın tarihi dokusu içinde yer alan müze, bölgedeki diğer kültürel ve tarihi mekanlarla birlikte ziyaret edilebilecek harika bir durak. Yakın çevresinde bulunan Atlıhan El Sanatları Çarşısı, Lületaşı Müzesi’nden sonra ziyaret edebileceğiniz başka bir önemli noktadır. Burada, lületaşından yapılmış çeşitli hediyelik eşyalar ve sanat eserleri bulabilirsiniz.
Vecihi Hürkuş Havacılık ve Teknoloji Parkı
Eskişehir’in Tepebaşı ilçesinde bulunan Vecihi Hürkuş Havacılık ve Teknoloji Parkı, Türk havacılık tarihinin efsanevi ismi Vecihi Hürkuş’a adanmış bir park. Bu park, hem havacılığa ilgi duyanlar hem de teknoloji meraklıları için benzersiz bir deneyim sunuyor. Anadolu Üniversitesi Yunusemre Yerleşkesi’nin karşısında yer alan park, ziyaretçilerine çeşitli uçak modellerini yakından görme fırsatı tanıyor.
Vecihi Hürkuş, Türk havacılık tarihinin en önemli figürlerinden biri olarak bilinir. İlk Türk uçağını üreten Hürkuş, aynı zamanda Türk Kurtuluş Savaşı’nda önemli keşif ve bombardıman uçuşları gerçekleştirmiştir. Park, Hürkuş’un bu büyük mirasını yaşatmak ve havacılığın önemini genç nesillere aktarmak amacıyla kurulmuştur.
Parkta, farklı dönemlere ait sivil ve askeri uçaklar sergilenmektedir. Bu uçakların yanında, pilot giysileri, rozetler, maket uçaklar ve uçak motorları gibi havacılıkla ilgili birçok detaylı obje bulunmaktadır. Bu objeler, havacılığın tarihsel gelişimini ve teknolojik evrimini gözler önüne serer. Ziyaretçiler, uçakları inceleyip havacılığın çeşitli yönlerini keşfetme fırsatı bulurken, interaktif sunumlar ve bilgilendirme panoları sayesinde daha fazla bilgi edinebilirler.
Vecihi Hürkuş Havacılık ve Teknoloji Parkı, sadece bir sergi alanı olmanın ötesinde, havacılık teknolojisine ilgi duyan gençler için de ilham kaynağı olmayı amaçlar. Parkta düzenlenen etkinlikler, atölye çalışmaları ve konferanslar, havacılık ve teknolojiye dair farkındalığı artırmak için harika fırsatlar sunar.
Gökyüzüne açılan bu kapıyı ziyaret ederek, Vecihi Hürkuş’un ve Türk havacılığının ilham verici hikayesini keşfetme fırsatını kaçırmayın.
Eskişehir ETİ Arkeoloji Müzesi
Eskişehir’e yolu düşen tarih meraklıları için kaçırılmaması gereken bir durak: ETİ Arkeoloji Müzesi! Atatürk Bulvarı üzerindeki bu müze, Anadolu’nun binlerce yıllık tarihini gözler önüne seren birbirinden değerli eserlere ev sahipliği yapıyor. Üstelik bu müze, Türkiye’de özel sektör tarafından desteklenen ilk arkeoloji müzesi olma özelliğiyle de dikkat çekiyor.
Müzeye adım attığınız anda, sizi Neolitik Çağ’dan Osmanlı Dönemi’ne kadar uzanan geniş bir zaman yelpazesine yayılan eserler karşılıyor. Sergilenen eserler arasında çanak çömlekler, heykeller, takılar, sikkeler ve daha birçok farklı türde tarihi obje bulunuyor. Bu eserler sayesinde, Anadolu’da yaşamış farklı uygarlıkların kültürlerini, sanat anlayışlarını ve yaşam tarzlarını yakından tanıyabilirsiniz.
Müzenin en dikkat çekici bölümlerinden biri, Frig dönemine ait eserlerin sergilendiği bölüm. Friglerin meşhur kralı Midas’ın hazinelerini barındıran bu bölümde, altın taçlar, küpeler, bilezikler ve diğer değerli eşyalar sizi büyüleyecek. Ayrıca, müzede yer alan Roma ve Bizans dönemlerine ait mozaikler, heykeller ve lahitler de görülmeye değer.
Eskişehir ETİ Arkeoloji Müzesi, sadece sergilenen eserlerle değil, aynı zamanda modern ve interaktif sergileme teknikleriyle de dikkat çekiyor. Dokunmatik ekranlar, üç boyutlu modeller ve sanal gerçeklik uygulamaları sayesinde, tarihi eserleri daha yakından inceleyebilir ve geçmişe dair ilginç bilgiler edinebilirsiniz.
Eskişehir ETİ Arkeoloji Müzesi, tarih meraklıları için eşsiz bir deneyim sunuyor. Eğer siz de Eskişehir’e giderseniz, bu müzeyi mutlaka ziyaret edin ve Anadolu’nun binlerce yıllık tarihine tanıklık edin.
Kurşunlu Cami ve Külliyesi
Eskişehir’in tarihi Odunpazarı semtinde yer alan Kurşunlu Cami ve Külliyesi, Osmanlı mimarisinin en zarif örneklerinden biri. 16. yüzyılda, Osmanlı’nın önemli vezirlerinden Çoban Mustafa Paşa tarafından 1517-1525 yılları arasında yaptırılan külliyenin mimarı, Mimar Sinan’dan önce başmimar olan Acem Ali’dir. Bu etkileyici yapı; cami, şadırvan, zaviye, talimhane, harem, imaret, Mevlevi şeyhlerine ait türbe ve iki kervansaraydan oluşuyor.
Kurşunlu Camii, külliyenin en dikkat çeken yapılarından. Adını, kubbesinin kurşunla kaplanmış olmasından alıyor ve klasik Osmanlı mimarisinin zarif bir yansıması olarak karşımıza çıkıyor. Kare planlı ve kubbeyle örtülü caminin içi, kalem işleriyle süslenmiş. Son cemaat yerindeki sütunlar, mermer işçiliği ve klasik dönem mimarisine özgü sivri kemerler, Osmanlı’nın zarif detaylarını gözler önüne seriyor.
Külliyenin diğer yapıları da bir o kadar ilgi çekici. Günümüzde nikah salonu olarak kullanılan kervansaray, Sıcak Cam Üfleme Atölyesi ve Cam Sanatları Merkezi’ne ev sahipliği yapıyor. Bu alan, her yıl düzenlenen Uluslararası Odunpazarı Cam Festivali ve diğer etkinliklerle canlanıyor. İmaret bölümü ise vakfiyede belirtilen ambar, yemek salonu ve mutfak gibi birimlerle eskiden yemekhane olarak kullanılmış.
Dünyanın ilk Lületaşı Müzesi de Kurşunlu Külliyesi’nde yer alıyor. Medrese (hanikâh ve Mevlevi Âsitanesi) bölümü günümüzde bu eşsiz müzeye ev sahipliği yaparken, külliyenin mektep bölümü 2010’dan beri kütüphane olarak hizmet veriyor.
Odunpazarı’nın tarihi dokusu içinde yer alan bu külliye, Osmanlı döneminin mimari zarafetini ve kültürel zenginliğini keşfetmek isteyenler için harika bir durak. Eskişehir’in diğer tarihi yapılarıyla birlikte ziyaret ederek, şehrin kültürel zenginliğini yakından deneyimleyebilirsiniz.
Ahşap Eserler Müzesi
Eskişehir’in tarihi ve kültürel açıdan zengin Odunpazarı semtinde bulunan Ahşap Eserler Müzesi, ahşap işçiliğinin eşsiz örneklerini sergileyen önemli bir müze. 2016 yılında açılan bu müze, Türkiye’deki ilk ve tek Ahşap Eserler Müzesi olma özelliğini taşıyor ve ziyaretçilerine benzersiz bir deneyim sunuyor. Kurşunlu Külliyesi’nin kervansaray bölümünde yer alan müze, aynı zamanda geleneksel Türk el sanatlarını yaşatmayı ve tanıtmayı amaçlıyor.
Müzenin temelleri, Eskişehir Odunpazarı Belediyesi tarafından 2015 yılından itibaren düzenlenen Uluslararası Ahşap Heykel Festivalleri’ne dayanıyor. Bu festivallerde dünyanın dört bir yanından gelen sanatçılar tarafından yapılan eserler, müzenin koleksiyonunu oluşturuyor. Ahşap Eserler Müzesi’nde, farklı ülkelerden 160’tan fazla sanatçının toplam 235 eseri sergileniyor. Her bir eserde sanatçının adı ve eserin hangi ülkeye ait olduğunu belirten bir levha bulunuyor.
Müze, ziyaretçilerine sadece sergileri gezme imkanı sunmakla kalmıyor, aynı zamanda ahşap işçiliği üzerine çeşitli atölye çalışmaları ve etkinlikler de düzenliyor. Bu atölyeler, hem çocuklar hem de yetişkinler için eğitici ve eğlenceli bir deneyim sunuyor. Ahşap oyma, kakma ve diğer teknikleri öğrenme fırsatı bulan katılımcılar, kendi eserlerini yaratma şansını da elde ediyorlar.
Odunpazarı, tarihi dokusu ve etkileyici mimarisiyle adeta zamanda yolculuk yapıyormuş hissi veren büyüleyici bir atmosfere sahip. Bu atmosferde yer alan Ahşap Eserler Müzesi ise, sanatseverler için kaçırılmaması gereken duraklardan biri.
Kanlıkavak Parkı
Eskişehir’in Tepebaşı ilçesinde yer alan Kanlıkavak Parkı, şehir merkezine yakın konumuyla hem yerel halkın hem de turistlerin favori mekanlarından biri. Porsuk Çayı kıyısında konumlanan bu yemyeşil park, doğayla iç içe vakit geçirmek isteyenlere harika bir fırsat sunuyor. Yürüyüş yolları, piknik alanları ve huzur veren atmosferiyle kendinizi doğanın kollarında bulacaksınız.
Park, adını çevresindeki kavak ağaçlarından alıyor. İlkbahar ve yaz aylarında, ağaçların gölgesinde serinleyip keyifli yürüyüşler yapabilir ya da sevdiklerinizle piknik yapabilirsiniz. Spor yapmayı sevenler için geniş yürüyüş ve bisiklet yolları ideal. Parkın içinde yer alan gölet ise hem huzurlu manzarasıyla hem de çevresindeki yürüyüş rotasıyla doğa tutkunlarını cezbediyor.
Çocuklar için de mükemmel bir yer olan Kanlıkavak Parkı, miniklerin enerjilerini atabilecekleri oyun alanları sunuyor. Parkta yer alan kafe ve restoranlar, hem yerel lezzetleri tadabileceğiniz hem de manzaranın keyfini çıkarabileceğiniz mekanlar olarak hizmet veriyor.
Hafta sonları parkta düzenlenen açık hava konserleri, tiyatro gösterileri ve spor etkinlikleri ise Eskişehir’in sosyal yaşamına renk katıyor. Ailenizle veya arkadaşlarınızla keyifli anlar geçirmek için harika bir yer arıyorsanız, Kanlıkavak Parkı tam size göre!
Dede Korkut Parkı
Eskişehir’in Odunpazarı ilçesinde yer alan Dede Korkut Parkı, şehrin kalbinde doğayla iç içe vakit geçirmek isteyenler için harika bir kaçış noktası. 2014 yılında tamamlanan park, Eskişehir Kültür Başkenti Ajansı tarafından kalıcı eserler kapsamında düzenlenmiştir. 69.750 metrekarelik geniş bir alana yayılan park, çeşitli spor aktiviteleri, yürüyüş yolları ve çocuk oyun alanları ile her yaştan ziyaretçiye hitap ediyor.
Park, adını Türk mitolojisinin ve edebiyatının önemli figürlerinden biri olan Dede Korkut’tan alıyor. Parkın en dikkat çekici yapılarından biri olan Dede Korkut Anıt Duvarı, 46 metre uzunluğunda olup, Dede Korkut destanlarının çini uygulamalarıyla süslenmiş. Duvarın her iki cephesinde destanlardan alıntılar bulunuyor ve su sebili ile su perdeleri gibi estetik unsurlar Türkiye’de ilk defa burada uygulanmış.
Parkın geniş yeşil alanları, yürüyüş ve bisiklet yolları ile spor yapmak isteyenler için ideal bir ortam sunuyor. Çocuk oyun alanları, miniklerin enerjilerini atabileceği ve eğlenceli vakit geçirebileceği şekilde tasarlanmış. Ayrıca parkta düzenlenen çeşitli etkinlikler, konserler ve festivaller, Eskişehir’in sosyal hayatına renk katıyor.
Hem doğanın tadını çıkarmak, hem de kültürel birikimlerinizi zenginleştirmek için ideal bir yer olan bu park, Eskişehir’in sunduğu güzellikleri keşfetmek isteyenler için mükemmel bir seçenek.
Kurtuluş Müzesi
Eskişehir’in tarih dolu sokaklarında, mutlaka uğramanız gereken bir durak: Kurtuluş Müzesi! Odunpazarı semtinde bulunan bu müze, Türk Kurtuluş Savaşı’nın kahramanlık dolu hikayesini gözler önüne seriyor. 2016 yılında açılan müze, Türkiye’nin bağımsızlık mücadelesini daha yakından tanımak isteyenler için harika bir fırsat sunuyor.
Müzenin kapısından adım attığınız anda, Kurtuluş Savaşı’nın farklı cephelerine dair detaylı belgeler, fotoğraflar ve haritalar sizi karşılıyor. Savaşın her aşamasını kronolojik olarak gözler önüne seren sergiler, dönemin atmosferini yakından hissetmenizi sağlıyor.
Müzenin en dikkat çekici bölümlerinden biri, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının stratejik kararlarını ve halkın mücadelesine dair detayları gözler önüne seren alan. Özellikle İnönü Savaşları’na ayrılan özel bölümde, o dönem kullanılan silahlar, askeri malzemeler ve belgeler sergileniyor. Bu bölümde, savaşın seyrini değiştiren anlara tanıklık etme fırsatınız olacak.
Sadece sergi alanı değil, aynı zamanda eğitim faaliyetleriyle de dikkat çeken Kurtuluş Müzesi, öğrencilere ve gençlere yönelik düzenlenen atölye çalışmaları ve eğitim programları ile tarihe olan ilgiyi artırmayı hedefliyor. Üstelik interaktif sergiler ve dijital sunumlar sayesinde, tarihi olayları daha yakından ve etkileyici bir şekilde deneyimleyebilirsiniz.
Eskişehir’e yolunuz düşerse, Kurtuluş Müzesi’ni ziyaret etmeyi unutmayın. Hem Kurtuluş Savaşı’nın izlerini sürmek hem de Eskişehir’in zengin kültürel mirasını keşfetmek için harika bir durak!
Şehr-i Aşk Adası
Eskişehir’e “Aşk Şehri” denmesinin bir sebebi var, o da Porsuk Çayı üzerinde yer alan Şehr-i Aşk Adası! 2010 yılında açılan bu yapay ada, romantik atmosferi ve göz alıcı güzellikleriyle Eskişehir’in en popüler yerlerinden biri haline gelmiş durumda.
Adanın girişinde sizi karşılayan köprü, aşkın sembolü olan kalplerle süslü. Köprüyü geçerken, Porsuk Çayı’nın huzur veren sesi ve etrafı saran yemyeşil ağaçlar, sizi şehrin gürültüsünden uzaklaştırıp romantik bir atmosfere davet ediyor.
Adaya adım attığınızda, sizi rengarenk çiçeklerle dolu bir bahçe karşılıyor. Kalp şeklindeki çiçekler, aşkın her yerde olduğunu hatırlatırken, göletin üzerinde yüzen ördekler ve kuğular, bu romantik atmosfere ayrı bir güzellik katıyor.
Adanın içinde yer alan iskele, Porsuk Çayı’nda romantik bir gondol turu yapmak isteyenler için ideal bir başlangıç noktası. Gondolların üzerinde çayda süzülürken, şehrin güzelliklerini farklı bir açıdan keşfedebilir, sevdiklerinizle unutulmaz anlar yaşayabilirsiniz.
Şehr-i Aşk Adası, sadece romantik çiftler için değil, aynı zamanda huzurlu bir ortamda vakit geçirmek isteyen herkes için de ideal bir yer. Adada yer alan banklarda oturup kitabınızı okuyabilir, çayınızı yudumlayabilir veya sadece doğanın tadını çıkarabilirsiniz.
Çağdaş Cam Sanatları Müzesi
Eskişehir’in tarihi Odunpazarı bölgesinde yer alan Çağdaş Cam Sanatları Müzesi, Türkiye’nin ilk ve tek cam sanatları müzesi olma özelliğiyle, sanatseverler için eşsiz bir deneyim sunuyor. 2007 yılında açılan müze, camın sınırsız ifade olanaklarını gözler önüne seren birbirinden etkileyici eserlere ev sahipliği yapıyor.
Müzeye adım attığınız anda, sizi camın büyülü dünyası karşılıyor. Işığın ve rengin dans ettiği bu mekanda, geleneksel ve modern cam sanatı teknikleriyle yapılmış heykeller, vazolar, takılar ve daha birçok farklı türde eser bulunuyor. Ünlü cam sanatçılarının imzasını taşıyan bu eserler, hem estetik açıdan hem de teknik açıdan hayranlık uyandırıyor.
Müze, sadece yerli sanatçıların değil, aynı zamanda uluslararası üne sahip cam sanatçılarının eserlerine de ev sahipliği yapıyor. Düzenli olarak değişen sergiler sayesinde, farklı dönemlere ve farklı kültürlere ait cam sanatı örneklerini görme fırsatı bulabilirsiniz.
Müzede ayrıca, cam sanatı atölyeleri de düzenleniyor. Bu atölyelere katılarak, cam üfleme, cam şekillendirme ve diğer cam sanatı tekniklerini deneyimleyebilirsiniz. Kendi cam objelerinizi yapma fırsatı bulabileceğiniz bu atölyeler, hem eğlenceli hem de öğretici bir deneyim sunuyor.
Eskişehir Çağdaş Cam Sanatları Müzesi, sanatseverler için olduğu kadar, cam sanatına ilgi duyan herkes için de mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir yer.
Reşadiye Camii
Eskişehir’in tam kalbinde yer alan Reşadiye Camii, tarih ve mimarinin buluştuğu zarif bir yapı. İlk olarak 1916 yılında Sultan Reşad tarafından yaptırılan cami, zamanla yıpranmış ve 1969-1978 yılları arasında ünlü mimar Cevat Ülger’in dokunuşlarıyla yeniden inşa edilmiştir. Bugünkü güzel mimarisini bu süreçte kazanmıştır.
Reşadiye Camii, klasik Osmanlı mimarisinin şehrin merkezinde yükselen güzel bir örneği. Yüksek minaresi, geniş avlusu ve zarif kubbesi ile ziyaretçilere hem manevi bir huzur hem de estetik bir keyif sunuyor. İç mekandaki vitray pencereler ve süslemeli mihrabı, camiye adım atanları etkileyici bir atmosferle karşılıyor.
Cami, Eskişehir Valiliği ve eski Adliye binasının arkasında, şehrin en merkezi noktalarından birinde yer alıyor. Taşbaşı Çarşısı’na hemen karşısında, İl Halk Kütüphanesi’ne ise komşu. Bu merkezi konumu sayesinde şehirde gezerken uğrayıp, bu güzel caminin tarihi ve manevi atmosferini rahatlıkla hissedebilirsiniz.
Reşadiye Camii, yalnızca ibadet için değil, aynı zamanda toplumsal ve kültürel etkinliklere de ev sahipliği yapıyor. Yeni yılın ilk sabah namazı buluşmaları gibi programlarla, cemaatin birlik ve beraberlik duygularını pekiştiriyor. Aynı zamanda hayır etkinlikleri ve çeşitli dini programlarla toplumsal dayanışmayı güçlendiren bir merkez haline gelmiş durumda.
Eğer Eskişehir’de yürüyüş yapıyorsanız, şehrin tarihi ve manevi zenginliklerinden biri olan bu camiyi mutlaka ziyaret edin!
Odunpazarı Botanik Parkı
Eskişehir’in tarihi Odunpazarı bölgesinde yer alan Odunpazarı Botanik Parkı, şehrin kalabalığından uzaklaşmak ve doğayla iç içe vakit geçirmek isteyenler için harika bir seçenek. 2018 yılında açılan park, 35 bin metrekarelik bir alana yayılıyor ve içerisinde birbirinden farklı bitki türleri, rengarenk çiçekler, göletler, şelaleler ve yürüyüş yolları bulunuyor.
Parkın en dikkat çekici özelliği, Türkiye’nin farklı bölgelerinden getirilen bitki türlerinin sergilendiği tematik bahçeler. Anadolu Bahçesi, Akdeniz Bahçesi, Kaya Bahçesi ve Japon Bahçesi gibi farklı temalara sahip bahçeler, ziyaretçilere görsel bir şölen sunuyor. Bu bahçelerde gezerken, farklı bitki türlerini yakından tanıyabilir, doğanın güzelliklerine hayran kalabilirsiniz.
Parkın içinde yer alan göletler ve şelaleler, huzurlu bir atmosfer yaratıyor. Göletlerde yüzen ördekler ve kuğular, parka ayrı bir canlılık katıyor. Şelalelerin sesi ise, ziyaretçilere dinlendirici bir etki yapıyor. Parkın içindeki yürüyüş yolları, doğa yürüyüşleri yapmak isteyenler için ideal. Bu yollarda yürürken, hem temiz hava alabilir hem de parkın doğal güzelliklerini keşfedebilirsiniz.
Odunpazarı Botanik Parkı, sadece doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda düzenlediği etkinliklerle de dikkat çekiyor. Parkta, bitki yetiştirme kursları, doğa fotoğrafçılığı atölyeleri ve yoga dersleri gibi farklı etkinlikler düzenleniyor. Bu etkinlikler sayesinde, hem doğayla iç içe olabilir hem de yeni şeyler öğrenebilirsiniz.
Odunpazarı Modern Müze (OMM)
Eskişehir’in tarihi dokusu içinde, modern sanatın kalbi gibi yükselen Odunpazarı Modern Müze (OMM), sanatseverler için benzersiz bir deneyim sunuyor. 2019 yılında açılan bu müze, modern ve çağdaş sanatın en çarpıcı eserlerini bir araya getirerek ziyaretçilerini sanat dolu bir yolculuğa çıkarıyor.
Müzenin binası, ünlü Japon mimar Kengo Kuma tarafından tasarlanmış ve modern mimarinin dikkat çeken örneklerinden biri olarak öne çıkıyor. Ahşap ve camın müthiş uyumu ile hem dışarıdan hem içeriden büyüleyici bir görünüm sunuyor. İç mekan ise ferah ve aydınlık galerilerle sanat eserlerinin adeta birer mücevher gibi sergilendiği özel bir alan.
OMM’nin koleksiyonunda, resim, heykel, fotoğraf, video ve enstalasyon gibi pek çok farklı disiplinden eserler yer alıyor. Türk ve yabancı sanatçıların eserlerinin sergilendiği bu koleksiyon, modern ve çağdaş sanatın farklı akımlarını keşfetmek için harika bir fırsat sunuyor. Üstelik düzenli olarak yenilenen sergiler sayesinde her ziyaretinizde yeni bir sanat deneyimi yaşayabilirsiniz.
Bu müze, yalnızca bir sanat galerisi değil, aynı zamanda bir sanat merkezi. OMM’de sanat atölyeleri, söyleşiler, film gösterimleri ve diğer yaratıcı etkinlikler düzenleniyor. Böylece sanata daha derinlemesine dalabilir, sanatçıların dünyasına adım atabilir ve yaratıcılığınızı keşfetme şansı bulabilirsiniz.
Modern ve çağdaş sanatın en çarpıcı örneklerini bir arada görebileceğiniz bu müze, size unutulmaz bir sanat deneyimi yaşatacak.
Haller Gençlik Merkezi
Haller Gençlik Merkezi! Tepebaşı ilçesinde yer alan bu merkez, eskiden sebze ve meyve hali olarak kullanılan bir yapının, kapsamlı bir restorasyonla gençlerin buluşma noktası haline dönüştürülmesiyle ortaya çıkmış. Bu dönüşüm, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin gençlere yönelik en güzel projelerinden biri olarak öne çıkıyor.
Merkez, geçmişin izlerini taşıyan mimari detayları korurken, gençlerin ihtiyaçlarına yönelik modern bir tasarımla yeniden düzenlenmiş. İçeride, müzikten dansa, resimden fotoğrafçılığa kadar pek çok alanda kurslar ve atölyeler düzenleniyor. Ayrıca gençlerin arkadaşlarıyla keyifli vakit geçirebileceği kafe, kütüphane, oyun salonu ve sinema salonu gibi alanlar da bulunuyor.
Merkezin en hareketli ve dikkat çekici bölümlerinden biri ise açık hava sahnesi. Özellikle yaz aylarında burada düzenlenen konserler ve festivaller, Eskişehir’in gençlik enerjisini zirveye taşıyor.
Haller Gençlik Merkezi, yalnızca gençler için değil, aynı zamanda aileler için de harika bir buluşma noktası. Çocuk oyun alanları, ailelerin çocuklarıyla eğlenceli vakit geçirebileceği hoş bir ortam sunuyor. Eskişehir’e yolu düşen herkesin mutlaka görmesi gereken bu canlı ve dinamik merkez, şehrin genç enerjisiyle dolup taşıyor!
Eskişehir Ulus Anıtı (Ulus Meydanı)
Eskişehir’in tam kalbinde, İsmet İnönü Caddesi üzerinde gururla yükselen Ulus Anıtı, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesini ve Cumhuriyet’in kazanımlarını simgeleyen etkileyici bir yapı. 2019 yılında Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen tarafından açılan bu anıt, hem göz alıcı bir estetiğe sahip hem de derin bir tarihi anlam taşıyor.
Anıt, üç farklı kademeden oluşuyor. En üst kademede, Kurtuluş Savaşı’nın kahramanları Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü, Fevzi Çakmak, Kazım Karabekir ve Fahrettin Altay’ın heykelleri yer alıyor. Bu heykeller, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesindeki kararlılığı ve liderliğini simgeliyor.
Orta kademede, Kurtuluş Savaşı’nın farklı cephelerinde mücadele eden askerler, kadınlar, çocuklar ve diğer kahramanlar betimlenmiş. Bu bölüm, savaşın zorlu koşullarını ve Türk milletinin birlik içinde verdiği büyük mücadeleyi hatırlatıyor.
Alt kademede ise, Cumhuriyet döneminin bilim insanları, sanatçılar, öğretmenler ve işçiler gibi önemli figürleri yer alıyor. Bu kısım, Cumhuriyet’in aydınlık yüzünü ve Türk milletinin ilerleme yolunda attığı adımları simgeliyor.
Ulus Anıtı, sadece bir anıt olmanın ötesinde, Eskişehir’in buluşma noktalarından biri. Anıtın çevresinde yer alan kafeler, restoranlar ve parklar, hem Eskişehir halkı hem de şehre gelen ziyaretçiler için keyifli bir ortam sunuyor. Eğer yolunuz Eskişehir’e düşerse, Ulus Anıtı’nı ziyaret edip bu tarihi atmosferi yakından hissetmeyi unutmayın.
Kentpark Plajı
Eskişehir denilince akla ilk gelen şey deniz olmasa da, Kentpark Plajı şehrin ortasında deniz keyfi yaşamak isteyenler için harika bir alternatif sunuyor! 2014 yılında açılan bu yapay plaj, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi tarafından işletiliyor ve her yıl binlerce ziyaretçiyi ağırlıyor.
Kentpark’ın içinde yer alan plaj, tam 20.000 metrekarelik dev bir alanı kaplıyor ve aynı anda 5.000 kişiyi ağırlayabilecek kapasitede. En büyük özelliği ise, gerçek deniz kumundan yapılmış olması! Yumuşacık kumu hissettiğinizde, kendinizi adeta Ege sahillerindeymiş gibi hissedebilirsiniz. Plajın suyu da düzenli olarak temizleniyor, bu sayede hijyenik bir ortamda keyifle yüzebilirsiniz.
Plaj, her yaştan ziyaretçiye hitap eden birçok aktiviteyle dolu. Çocuklar için oyun alanları, su kaydırakları ve sığ havuzlar bulunuyor. Yetişkinler ise beach voleybol sahasında arkadaşlarıyla eğlenceli vakit geçirebilir ya da şezlonglarda güneşlenip dinlenebilir. Plajda düzenlenen animasyonlar ve yarışmalar ise eğlencenize eğlence katacak.
Eğer su sporlarına meraklıysanız, Kentpark Plajı tam size göre! Kano, deniz bisikleti ve su kayağı gibi farklı aktivitelerle dolu dolu bir gün geçirebilirsiniz. Hatta plajdaki dalış okulu sayesinde profesyonel eğitmenler eşliğinde dalış eğitimi alıp sualtı dünyasını keşfetme şansı da yakalayabilirsiniz.
Plaja dışarıdan yiyecek ve içecek getirmek yasak, ancak plajdaki kafe ve restoranlar geniş bir yiyecek içecek menüsü sunuyor. Deniz ürünlerinden fast food’a, atıştırmalıklardan yöresel lezzetlere kadar aradığınız her şeyi burada bulabilirsiniz.