Giresun

Fındığın Başkenti ve Karadeniz’in Saklı Cenneti

Doğu Karadeniz’in incilerinden Giresun, eşsiz coğrafyasıyla ziyaretçilerini karşılıyor. Yeşilin binbir tonu, mavi Karadeniz’in dalgalarıyla buluşurken, şehir adeta bir renk cümbüşüne bürünüyor. Tarihi M.Ö. 2. yüzyıla dayanan bu kadim kent, geçmişten günümüze uzanan zengin bir kültürel mirası barındırıyor.

Giresun’un sembolü haline gelen Giresun adası, Karadeniz’de yerleşime açık tek ada olma özelliğini taşıyor. Efsanelere konu olan bu gizemli toprak parçası, Argonautlar’dan Amazon kadınlarına kadar pek çok mitolojik hikayeye ev sahipliği yapıyor. Şehre tepeden bakan Giresun Kalesi ise, geçmişin ihtişamını günümüze taşıyan bir anıt niteliğinde. Kale’den şehri izlemek, zamanın durduğu bir ana tanıklık etmek gibi.

Dünya fındık üretiminin merkezi olan Giresun’da, fındık bahçeleri, kentin dokusuna işlemiş durumda. Yaz aylarında yemyeşil, sonbaharda altın sarısına bürünen bu bahçeler, şehrin ritmini belirliyor. Kümbet ve Bektaş Yaylaları ise, doğayla baş başa kalmak isteyenleri ağırlıyor. Bu yaylalarda, şehrin gürültüsünden uzak, huzur dolu bir atmosfer hakim.

Giresun, kendine has mutfağıyla da öne çıkan bir şehir. Karalahana çorbası, kiraz kavurması ve fındıklı lezzetler, damak zevkinize hitap edecek tatlar arasında. Bu şehri keşfetmek, Karadeniz’in özgün karakterini, misafirperverliğini ve eşsiz doğasını yakından tanımak demek.

  • Nüfus: Yaklaşık 453,912 (2023)
  • Yüzölçümü: 6,934 km²
  • İklim: Karadeniz İklimi; yıl boyunca bol yağış alır, yazlar serin, kışlar ılımandır.
  • Tarihi: M.Ö. 2. bin yıllarına dayanan bir tarihi vardır. Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinden kalma önemli tarihi eserlere sahiptir.
  • Önemli Yapılar: Giresun Adası, Giresun Kalesi, Kümbet Yaylası, Paşakonağı Yaylası, Zeytinlik Semti
  • Öne Çıkan Özellikleri: Yaylaları, tarihi yapıları, fındık bahçeleri, doğa turizmi