Hasankeyf: Türkiye’nin Sular Altında Kalan Hazinesi

Dicle Nehri’nin kıyısında saklı bir hazine olan Hasankeyf, Batman ilinin sınırlarında, binlerce yıllık tarihiyle Türkiye’nin en özel kültürel miraslarından birini temsil ediyor. 1981 yılında doğal sit alanı ilan edilmesiyle koruma altına alınan bu kadim şehir, geçmişte bölgenin bilim, sanat ve ticaret merkezi olmuş. Sahip olduğu tarihi yapılarıyla UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne de giren Hasankeyf, sadece yerleşim değil, aynı zamanda medreseler, köprüler, sağlık merkezleri ve rasathaneleriyle kültürel bir merkez olmuş.

Tarih öncesi çağlardan beri yerleşim gördüğü tahmin edilen Hasankeyf’in kuruluş tarihi tam olarak bilinmemekle birlikte, bölgedeki mağara yapıları Paleolitik Çağ’a kadar uzanan bir geçmişi işaret ediyor. Bizans döneminde inşa edilen Hasankeyf Kalesi ile güvenli bir sınır bölgesi haline gelen kent, sonrasında Emeviler, Abbasiler, Artuklular, Eyyubiler ve Osmanlılar gibi birçok medeniyetin egemenliği altına girmiş. Özellikle Artuklular Dönemi, Hasankeyf’in altın çağı olmuş ve bilim, sanat ve mimari alanlarında gelişim göstermiştir​

Ancak Hasankeyf’in bu zengin tarihi ve kültürel mirası, Ilısu Barajı ve Hidroelektrik Santrali (HES) projesiyle sular altında kalma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Bu durumun ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yürüttüğü çalışmalarla Zeynel Bey Türbesi, Artuklu Hamamı ve İmam Abdullah Zaviyesi gibi önemli yapılar, özel taşıma yöntemleri kullanılarak yeni Hasankeyf yerleşkesine taşındı. Bu şekilde hem doğal hem de kültürel mirası koruma çabaları devam ederken, Hasankeyf’in büyüleyici atmosferi, geçmişin izlerini ziyaretçilere sunmaya devam ediyor.

Tarihin Derinliklerine Yolculuk: İlk Çağlardan Osmanlı’ya Hasankeyf

Hasankeyf’in tarihi, yüzlerce yıllık medeniyetlerin izini taşıyan bir zaman yolculuğuna çıkartıyor. Bu kadim yerleşim, ilk insan izlerinin Paleolitik Çağ’a kadar uzandığı mağara yapılarında başlıyor ve 4. yüzyılda Bizanslıların bir kale inşa etmesiyle güvenli bir sınır kasabası haline geliyor. Hasankeyf’in etrafındaki yumuşak kayalara oyulan mağara evler, sadece birer konut değil, aynı zamanda dükkânlar, mezarlar ve ibadethaneler olarak kullanılmış. Şehir, tarih boyunca Romalılar, Bizanslılar, Emeviler, Abbasiler ve Hamdaniler gibi birçok medeniyetin hakimiyeti altına girerek zenginleşmiş ve çeşitlenmiş​.

Hasankeyf
Hasankeyf

Hasankeyf’in altın çağı ise 12. yüzyılda Artuklu Beyliği’nin başkenti olduğu dönemde yaşanmıştır. Artuklular döneminde bilim, sanat ve ticaret alanında bir merkez haline gelen Hasankeyf, Dicle Nehri üzerindeki stratejik konumuyla da bölgenin en önemli şehirlerinden biri olmuştur. Bu dönemde inşa edilen eserlerden bazıları günümüze kadar ulaşmıştır. Özellikle 1116 yılında inşa edilen Hasankeyf Köprüsü, dönemin mühendislik becerilerini sergileyen bir örnek olarak öne çıkar. Köprü, hem askeri hem ticari bir bağlantı noktası olarak kullanılmıştır. Bunun yanı sıra, Artuklular döneminden kalan saray, cami ve çeşitli taş oymalı yapılar, şehrin görkemini yansıtan diğer yapılar arasındadır​.

13. yüzyılda ise Eyyubiler, Hasankeyf’i ele geçirerek bölgedeki mimari ve kültürel gelişimi devam ettirmiştir. Bu dönemde de birçok yapıya imza atan Eyyubiler, Hasankeyf’i bir İslam kültür merkezi haline getirmiştir. Şehir, 1462 yılına kadar Akkoyunluların egemenliği altına girmiş, ardından Osmanlı İmparatorluğu’nun topraklarına katılmıştır. Osmanlı döneminde stratejik önemini koruyan Hasankeyf, yerel sanat ve mimari dokusunu da koruyarak günümüze kadar varlığını sürdürmüştür.

Hasankeyf’e Nasıl Gidilir?

Hasankeyf’e ulaşmanın en kolay yolu Batman üzerinden geçmektir. Batman şehir merkezinden yaklaşık 40 dakikalık bir minibüs yolculuğuyla Hasankeyf’e ulaşabilirsiniz. Batman’a Türkiye’nin büyük şehirlerinden, özellikle İstanbul ve Ankara’dan düzenli uçuşlar yapılmaktadır. Batman Havalimanı’na iniş yaptıktan sonra şehir merkezine toplu taşıma veya taksi ile kolayca ulaşabilirsiniz. Alternatif olarak, Mardin ve Diyarbakır gibi yakın şehirlerden düzenlenen turlar veya özel araç yolculuklarıyla da Hasankeyf’e gidebilirsiniz​.

Karayolunu tercih edenler için ise Diyarbakır’dan yaklaşık 2 saatlik, Mardin’den ise yaklaşık 2,5 saatlik bir yolculuk gerekmektedir. Toplu taşıma tercih edenler Batman otogarından kalkan minibüslerle Hasankeyf’e direkt ulaşım sağlayabilirler. Hasankeyf’e kendi aracınızla gitmeyi planlıyorsanız, bu bölgedeki doğa harikalarını ve tarihî alanları daha özgürce keşfetmek için iyi bir seçenek olabilir.

Gezilecek Yerler ve Aktiviteler

1. Hasankeyf Kalesi

Dicle Nehri’ne hâkim bir noktada yer alan Hasankeyf Kalesi, şehrin en büyüleyici yapılarından biri. Roma döneminde askeri bir üs olarak inşa edilen kale, Artuklu ve Eyyubi dönemlerinde genişletilerek bugünkü görkemine kavuşmuş. Kalenin içinde hükümdarlara ait saray kalıntıları, geçitler ve kayaya oyulmuş evler bulunuyor. Kalenin zirvesine çıkarken Dicle Vadisi’nin ve çevrenin nefes kesici manzarasını izleyebilir, bu kadim yapının taşları arasında tarihe doğru bir yolculuk edebilirsiniz​.

2. Zeynel Bey Türbesi

Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan’ın oğlu Zeynel Bey için inşa edilen bu türbe, Orta Asya mimarisinin nadir örneklerinden biri olarak dikkat çekiyor. 15. yüzyıldan kalma türbe, karakteristik mavi çinileriyle kaplı silindirik yapısıyla öne çıkıyor. 2017’de Ilısu Barajı’nın sularından korunması için özel bir taşıma sistemiyle yeni Hasankeyf yerleşkesine taşınmıştır.

3. El-Rızk Camii

Eyyubi Sultan Süleyman tarafından 1409 yılında inşa edilen El-Rızk Camii, zarif taş işçiliği ve ihtişamlı minaresiyle dikkat çekiyor. Minare, Dicle Nehri kıyısında yükselerek bölgenin sembolü haline gelmiş. Caminin büyük kısmı baraj suları altında kalsa da minaresi korunarak günümüze kadar gelmiş. Minareyi ziyaret ettiğinizde Eyyubi döneminin sanatını ve ince detaylarını yakından görebilirsiniz.

4. Mağara Evler ve Tarihi Sokaklar

Hasankeyf’in kayalıklara oyulmuş mağara evleri, yüzyıllar boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış. Bu mağaralar yalnızca konut olarak değil, aynı zamanda dükkân, ibadet yeri ve atölye olarak da kullanılmış. Yerel halk tarafından hala kullanılan bazı mağaralar, şehrin günlük yaşamına dair ipuçları sunuyor. Mağara evler ve dar sokaklarda yürüyüş yaparken, geçmişin izleri arasında keşfe çıkabilirsiniz. Yüzyıllar boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bu yapılar, Hasankeyf’in zengin tarihî dokusunu yakından tanımanızı sağlıyor​.

5. Dicle Nehri Tekne Turları

Dicle Nehri üzerinde düzenlenen tekne turları, Hasankeyf’i su üzerinden keşfetmek isteyenler için ideal bir seçenek. Nehir boyunca yapılan bu geziler, bölgedeki tarihi yapıları ve baraj suları altında kalan eski yerleşim alanlarını görme fırsatı sunuyor. Doğayla tarihin iç içe geçtiği bu manzarada, nehir boyunca ilerlerken eski kentin izleri, vadiler ve kayalıklar arasında yol alabilirsiniz

Hasankeyf Mutfağı: Ne Yenir, Nerede Yenir?

Hasankeyf, Güneydoğu Anadolu’nun zengin ve çeşitli mutfağıyla ziyaretçilerine unutulmaz bir lezzet deneyimi sunuyor. Bölgede en çok tercih edilen yemeklerin başında kebap çeşitleri geliyor; özellikle tandırda ağır ağır pişirilen kebaplar öne çıkıyor. Kuzu etinden hazırlanan bu kebaplar, bölgenin özel baharatlarıyla marine edilip kömür ateşinde pişirilerek sofraya getiriliyor. Bunun yanı sıra, Hasankeyf’e özgü bir lezzet olan “perde pilavı” da burada tatmanız gerekenlerden. Hamurla kaplanıp fırında pişirilen iç pilavdan oluşan bu yemek, özellikle özel günlerde vazgeçilmez kabul ediliyor.

Bölgenin diğer popüler lezzetlerinden biri de “büryan kebabı”. Özel tandırlarda pişirilen bu kebap, genellikle safranlı pilav ve ince lavaş eşliğinde servis ediliyor. Tatlı sevenler içinse mutlaka “burma tatlısını” denemelisiniz. Cevizle doldurulmuş, ince yufkalarla sarılmış ve şerbetle tatlandırılmış olan bu tatlı, Hasankeyf’te yemek keyfini taçlandıran özel bir lezzet.

Yöresel yemekleri tadabileceğiniz en güzel yerler, Dicle Nehri kenarında bulunan restoranlar. Bu mekânlarda hem Hasankeyf’in geleneksel yemeklerini deneyebilir hem de nehir manzarasının tadını çıkarabilirsiniz. Özellikle “Tigris Restaurant” gibi mekânlarda bölgenin et yemekleri ve kahvaltılık çeşitlerini bulabilirsiniz. Ayrıca, tarihi çarşıda el yapımı yiyecekler ve taze çay eşliğinde mola vererek Hasankeyf’in samimi atmosferinin keyfini çıkarabilirsiniz.

Hasankeyf’te Konaklama Seçenekleri

Hasankeyf’te konaklama imkânları sınırlı olsa da, Yeni Hasankeyf bölgesinde yer alan Hasankeyf Hasbahçe Otel, tarihi bölgeye yakın olmak için tercih edilebilir. Otelde özel banyo ve klima gibi olanaklar bulunuyor.

Daha fazla konfor ve seçenek arayanlar için, yaklaşık 40 dakika mesafedeki Batman şehri ideal bir alternatif. Batman’da, Atlıhan Park Otel ve Ancient Mesopotamia Hotel gibi oteller, daha geniş imkânlar ve ulaşım kolaylığı sağladığı için özellikle tercih ediliyor. Ayrıca, Midyat da konaklama açısından yakın bir diğer lokasyon olarak değerlendirilebilir.

Hasankeyf’in Korunması ve Geleceği

Ilısu Barajı ve Hidroelektrik Santrali Projesi, Hasankeyf’in büyük kısmını sular altında bırakmasıyla bölgenin tarihi ve kültürel dokusu için ciddi tehditler oluşturdu. 12.000 yılı aşkın geçmişiyle birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Hasankeyf, bir yandan su altında kalırken, diğer yandan bazı eserlerin taşınması ve korunması için çabalar devam etti. Özellikle Zeynel Bey Türbesi gibi bazı önemli yapılar, özel taşıma yöntemleriyle yeni Hasankeyf yerleşkesine taşındı. Bununla birlikte, birçok mağara ve tarihi yapı, geri dönülemeyecek şekilde baraj gölünün sularına gömüldü​.

Hasankeyf’in korunması için çeşitli ulusal ve uluslararası örgütler de harekete geçti. “Save Hasankeyf” ve “Save the Tigris” gibi organizasyonlar, Hasankeyf’i kurtarmak ve Tigris Nehri’nin doğal ekosistemini korumak için çeşitli kampanyalar yürüttü. Özellikle bu kampanyalar, UNESCO ve Europa Nostra gibi kültürel miras organizasyonlarının desteğini kazandı. Ancak tüm bu çabalara rağmen, Ilısu Barajı’nın yapımı tamamlandı ve Hasankeyf, yerleşim alanları dışında çoğunlukla su altında kaldı​.

Yeni Hasankeyf’te, taşınan eserlerin sergilenmesi ve kurtarma çalışmalarının belgelenmesi amacıyla kurulan bir kültürel park ve müze yer alıyor. Bu müze, ziyaretçilere Hasankeyf’in zengin tarihini anlatmaya ve korunabilen eserleri göstermeye devam ediyor. Hasankeyf’in kurtarma çalışmaları, dünya çapında kültürel mirasın korunması adına önemli bir örnek olarak hafızalarda kalırken, bölgenin gelecekte daha fazla korunabilmesi adına farkındalık yaratılmaya devam ediliyor​.

Sıkça Sorulan Sorular

Hasankeyf’i ziyaret etmek isteyenlerin aklındaki bazı soruları yanıtlayarak gezi deneyiminizi daha kolay ve keyifli hale getirebiliriz:

1. Hasankeyf’i ziyaret etmek için en uygun zaman nedir?

Hasankeyf’i ziyaret etmek için en ideal zamanlar, hava koşullarının ılıman olduğu ilkbahar ve sonbahar aylarıdır. Nisan-Mayıs ve Eylül-Ekim dönemleri, hem açık hava aktiviteleri için idealdir hem de kalabalıkların daha az olduğu zamanlardır. Yaz aylarında sıcaklık yüksek olabilirken, kış aylarında yağışların artması nedeniyle gezi koşulları daha zor hale gelebilir​.

2. Hasankeyf’e nasıl ulaşabilirim?

Hasankeyf’e ulaşmanın en pratik yolu Batman üzerinden geçer. Batman şehir merkezinden düzenli minibüslerle Hasankeyf’e yaklaşık 40 dakikada ulaşabilirsiniz. Batman’a İstanbul ve Ankara’dan direkt uçuşlar bulunmakta olup, Batman Havalimanı’ndan şehir merkezine toplu taşıma veya taksi ile ulaşabilirsiniz. Alternatif olarak, Diyarbakır’dan araçla yaklaşık 2 saatlik bir yolculukla da Hasankeyf’e varabilirsiniz​.

3. Hasankeyf’te mutlaka görülmesi gereken yerler hangileridir?

Hasankeyf’in en dikkat çeken yerleri arasında Hasankeyf Kalesi, Zeynel Bey Türbesi ve El-Rızk Camii öne çıkmaktadır. Ayrıca, kayalara oyulmuş mağara evler, Dicle Nehri üzerinde yapılan tekne turları ve Yeni Hasankeyf’teki Kültürel Park da keşfedilmeye değer alanlar arasında yer alır. Hasankeyf, tarih ve doğanın buluştuğu bir kültür mirası sunuyor.​

4. Dicle Nehri’nde tekne turu yapılabilir mi?

Evet, Dicle Nehri üzerinde düzenlenen tekne turlarıyla Hasankeyf’i su üzerinden keşfetmek mümkündür. Bu turlar, baraj gölü kıyısındaki tarihi yapıları görme fırsatı sunar ve nehir boyunca ilerlerken bölgenin eşsiz doğal manzaralarını izleme imkanı verir. Tekne turları genellikle rehber eşliğinde yapılmakta olup, bu sayede şehrin tarihini daha yakından tanıma fırsatı bulabilirsiniz​.

5. Hasankeyf’te konaklama seçenekleri nelerdir?

Hasankeyf’te konaklama seçenekleri sınırlı olmakla birlikte, Yeni Hasankeyf ve çevresinde butik oteller ve pansiyonlar bulabilirsiniz. Daha fazla otel seçeneği arayanlar için ise Batman veya Midyat gibi yakın şehirlerde geniş konaklama alternatifleri mevcuttur. Özellikle Batman’daki oteller, daha fazla olanak ve ulaşım kolaylığı sunması açısından tercih edilebilir​.

6. Hasankeyf’te ne yenir? Hangi yerel lezzetler öne çıkar?

Hasankeyf’te ve çevresinde Doğu Anadolu mutfağının lezzetli örneklerini tadabilirsiniz. Özellikle kebap çeşitleri oldukça popülerdir; kuzu etinden yapılan tandır kebapları ve büryan kebabı öne çıkan lezzetler arasında yer alır. Ayrıca, iç pilavla doldurulan kaburga dolması ve hamurla kaplanmış iç pilavdan yapılan perde pilavı da bu bölgeye özgü tatlardandır. Tatlı olarak ise, cevizli burma tatlısı tavsiye edilir. Dicle Nehri kıyısında yer alan restoranlar, geleneksel yemekleri yerel manzara eşliğinde deneyimleme imkânı sunar​.

7. Hasankeyf’te alışveriş yapabileceğim yerler var mı?

Evet, Yeni Hasankeyf’te geleneksel el sanatları, hediyelik eşyalar ve yerel ürünlerin bulunduğu bir çarşı bulunmaktadır. Burada bölgenin kültürünü yansıtan el yapımı ürünler, çömlekler, dokuma ürünleri ve hatıra niteliğindeki hediyelik eşyalar bulabilirsiniz. Çarşıda, aynı zamanda yöreye özgü tatları da deneme fırsatı yakalayabilirsiniz​.


Hasankeyf, binlerce yıllık tarihi, doğayla iç içe geçmiş yapıları ve kültürel zenginlikleriyle Dicle Nehri’nin kıyısında, ziyaretçilerine zamanda bir yolculuk sunuyor. Roma döneminden Osmanlı’ya, Artuklulardan Eyyubilere kadar birçok medeniyetin izlerini taşıyan bu büyülü şehir, her bir taşında insanlık tarihinin derinliklerinden bir parça barındırıyor. Ilısu Barajı’nın getirdiği değişimle birçok yapı su altında kalsa da, taşınan eserler ve yeni müzesiyle Hasankeyf, geçmişin izlerini geleceğe taşımaya devam ediyor.

Dicle Nehri’nin dinginliğinde tekne turları yaparak Hasankeyf’i sudan izlemek, tarihi mağara evlerin arasında dolaşarak geçmiş medeniyetlerin ayak izlerini takip etmek ve bölgenin eşsiz mutfağını tatmak, buraya gelen her ziyaretçiye unutulmaz anılar bırakacak. Eğer siz de tarihle iç içe bir deneyim yaşamak, doğanın kucağında kültür dolu bir gezi yapmak istiyorsanız, Hasankeyf sizi bekliyor.

Bu Yazıyı Paylaşabilirsiniz:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir