Karadeniz’in kıyısında, fındık kokulu tepelerin denizle buluştuğu noktada Ordu kendine has bir dünya’ya sahip. Doğu Karadeniz’in giriş kapısı sayılan bu şehir, yemyeşil ormanları ve masmavi deniziyle adeta bir doğa harikası. Tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapan Ordu, geçmişin izlerini bugüne taşıyan canlı bir müze gibi.
Kentin sembolü haline gelen Boztepe, Ordu’ya tepeden bakan bir gözcü sanki. Teleferikle çıkılan bu noktadan şehri ve Karadeniz’i kuşbakışı seyretmek, unutulmaz bir deneyim sunuyor. Atik İbrahim Paşa Camii, Selçuklu mimarisinin zarif örneklerinden birini sergilerken, Paşaoğlu Konağı Osmanlı döneminin yaşam tarzını günümüze taşıyor.
Ordu’nun doğal güzelliklerinden, Ulugöl Tabiat Parkı, el değmemiş doğasıyla ziyaretçilerini büyülerken, Yason Burnu efsanelere konu olan mistik atmosferiyle dikkat çekiyor. Çambaşı Yaylası ise, yaz aylarında serinlemek isteyenlerin uğrak noktası haline geliyor.
Fındık, Ordu’nun adeta altın değerindeki hazinesi. Tepeleri kaplayan fındık bahçeleri, kentin ekonomisine can verirken, aynı zamanda eşsiz bir manzara oluşturuyor. Bu yeşil örtü, şehrin dokusuna işlemiş durumda.
Ordu’nun lezzet dünyası da en az doğası kadar zengin. Karadeniz mutfağının en güzel örneklerini burada tatmak mümkün. Taze hamsi, mis kokulu mısır ekmeği ve lezzetli lahana dolması, damak zevkinize hitap edecek tatlar arasında.
