Rize, yemyeşil doğası ve büyüleyici manzaralarıyla Karadeniz’in en güzel köşelerinden biri. Dağlar, vadiler ve masmavi denizle çevrili bu şehir, hem doğal güzellikleriyle hem de huzur veren atmosferiyle her ziyaretçiyi kendine hayran bırakıyor. Ayder Yaylası’ndan Fırtına Deresi’ne, Zil Kale’den Kaçkar Dağları’na kadar Rize, doğa severlerin ve macera tutkunlarının mutlaka keşfetmesi gereken birçok güzelliği içinde barındırıyor. Şehrin her köşesi adeta cennetten bir parça gibi. Eğer doğayla iç içe huzurlu bir yolculuğa çıkmak istiyorsanız, Rize’nin muhteşem yaylaları ve vadileri sizleri bekliyor.
Bu yazımızda, Rize’de mutlaka görülmesi gereken yerleri sizler için derledik. Her birini detaylıca anlatarak, Rize’yi keşfetmenizi kolaylaştırmayı amaçlıyoruz. Şimdi, Karadeniz’in bu eşsiz şehrini birlikte keşfetmeye başlayalım.
Fırtına Deresi
Kaçkar Dağları’ndan doğup Karadeniz’e doğru süzülen Fırtına Deresi, Rize’nin en büyüleyici doğal güzelliklerinden biri. 57 kilometre boyunca uzanan bu coşkun dere, özellikle rafting gibi doğa sporlarına ilgi duyanların ilgisini çekiyor. Fırtına Deresi, Kaçkar Dağları’ndan gelen küçük derelerin birleşimiyle oluşuyor ve Ardeşen’e doğru ilerlerken tarihi taş kemer köprülerin altından geçiyor. Bu bölgedeki zengin bitki örtüsü ve çay bahçeleri de ziyaretçilere doğayla iç içe huzurlu bir ortam sunuyor.
Rafting meraklıları için Fırtına Deresi, farklı zorluk derecelerinde parkurlara sahip. Özellikle 12. kilometredeki Duygulu Şelalesi, su sporları tutkunlarını kendine çekiyor. Parkur boyunca bazı kayalık bölgeler ve geçişler heyecan verici anlar yaşatıyor. Ancak Fırtına Deresi yalnızca macera arayanlar için değil, bölgedeki doğal güzellikleri ve kültürel zenginlikleri keşfetmek isteyenler için de ideal bir yer.
Dere boyunca tarihi taş köprüler ve Zilkale gibi yapılar, Karadeniz’in kültürel mirasına dair ipuçları sunuyor. Çevredeki köylerin manzarası ve Fırtına Vadisi’nin serin suları arasında yürüyüş yaparak doğanın tadını çıkarabilirsiniz.
Zil Kale
Rize’nin etkileyici doğasıyla ünlü Fırtına Vadisi’nde, Zil Kale tüm ihtişamıyla ziyaretçilerini ağırlıyor. Denizden 750 metre yükseklikte, Fırtına Deresi’ne bakan sarp kayalıklar üzerine inşa edilmiş bu tarihi kale, bölgenin en dikkate değer yapılarından biri. Bizans dönemine dayanan geçmişi ve Osmanlı döneminde de kullanılan kale, stratejik konumu nedeniyle hem askeri hem de ticari açıdan büyük öneme sahipti.
Zil Kale, dış surlar, orta surlar ve iç kaleden oluşuyor. İçinde muhafız binası, şapel ve dört katlı bir kule bulunuyor. Kalenin tepesinden Fırtına Vadisi’nin nefes kesici manzarasını izlemek, burayı ziyaret edenler için unutulmaz bir deneyim sunuyor. 2011 yılında yapılan restorasyon çalışmaları ile kale daha da güçlendirilmiş ve günümüzde turistik bir cazibe merkezi haline gelmiştir.
Zil Kale, Çamlıhemşin ilçe merkezinden 15 kilometre uzaklıkta yer alıyor. Çamlıhemşin’den özel araçla kolayca ulaşabileceğiniz kale, vadideki doğa manzaraları eşliğinde keyifli bir yolculuk sunuyor. Yol üzerinde Fırtına Deresi boyunca ilerlerken hem doğanın tadını çıkarabilir hem de molalar verebilirsiniz.
Zil Kale’yi ziyaret ederken yanınıza rahat yürüyüş ayakkabıları almayı unutmayın. Kaleye giderken vadideki diğer güzellikleri, özellikle Fırtına Deresi boyunca yer alan çay bahçelerini ve tarihi köprüleri de keşfetmek için zaman ayırabilirsiniz.
Ayder Yaylası
Ayder Yaylası, Rize’nin en popüler turistik noktalarından biri olarak doğanın içinde huzurlu bir kaçamak arayanlar için eşsiz bir yer. Kaçkar Dağları’nın eteğinde, 1350 metre rakımda bulunan bu yayla, büyüleyici doğası ve şifalı kaplıcaları ile her yıl binlerce ziyaretçiyi ağırlıyor. Doğal güzellikleriyle ünlü olan Ayder, hem doğa sporlarına meraklı olanların hem de sakin bir tatil arayanların ilgisini çekiyor. Fırtına Vadisi boyunca ilerlerken yeşilin her tonuna şahit olabileceğiniz muhteşem bir manzara sizi bekliyor. Yol boyunca akan dereler, yolculuğunuzu daha keyifli hale getiriyor.
Ayder Yaylası, sadece yürüyüş ve doğa sporları için değil, aynı zamanda kaplıcalarıyla da biliniyor. Romatizma ve cilt rahatsızlıklarına iyi geldiği söylenen bu doğal termal sular, sağlık turizmi açısından yaylayı çekici kılıyor. Yaylada yürüyüş yaparken karşılaşacağınız geleneksel yayla evleri ve Karadeniz’in büyüleyici bitki örtüsü, ziyaretinizi daha da özel kılacak. Gürgendibi ve Gelintülü Şelaleleri, yaylada mutlaka görmeniz gereken doğa harikalarından.
Yaylaya ulaşım da oldukça kolay. Çamlıhemşin’den sadece 19 kilometre uzaklıkta yer alıyor ve özel araçla rahatça ulaşılabiliyor. Yaylaya çıkarken manzarayı izlemek için sık sık mola vermek isteyebilirsiniz, çünkü Fırtına Vadisi’nin sunduğu güzellikler yolculuğunuzu daha da keyifli hale getiriyor. Özellikle sabah saatlerinde yayla, fotoğraf severler için en güzel ışığı sunuyor. Yürüyüş yapmayı planlayanlar için rahat ayakkabılar getirmenizi tavsiye ederiz, çünkü çevrede keşfedilecek birçok doğal güzellik sizi bekliyor.
Pokut Yaylası
Rize’nin Çamlıhemşin ilçesine yaklaşık 15 kilometre uzaklıkta bulunan Pokut Yaylası, 2032 metre yükseklikte, Fırtına Vadisi ve Hala Deresi vadileri arasında, doğaseverler için adeta bir cennet. Zengin biyolojik çeşitliliği ve otantik ahşap yayla evleri ile masalsı bir atmosfer sunan Pokut Yaylası, özellikle yürüyüşçüler ve fotoğraf tutkunları tarafından sıkça tercih ediliyor. Yaylanın kendine has sisli manzaraları, doğayla baş başa kalmak isteyenler için huzurlu bir ortam sağlıyor.
Pokut Yaylası’nın eşsiz doğasında yürüyüş yaparken, karşısında yer alan Sal Yaylası’na da kolayca ulaşabilirsiniz. Ahşap yayla evleriyle tanınan bu iki yayla, Karadeniz’in bakir doğasının tadını çıkarmak isteyen ziyaretçiler için ideal. Yaylaya ulaşım biraz zorlu olsa da bu, bölgenin doğal güzelliklerinin korunmasına katkı sağlıyor. Yolculuk boyunca, geniş ladin ormanlarıyla kaplı güzergah eşliğinde, Pokut’a ulaştığınızda karşılaşacağınız manzara tüm yorgunluğunuza değiyor.
Pokut Yaylası, sadece doğa yürüyüşü yapmak isteyenler için değil, yayla evlerinde konaklamak isteyenlere de çeşitli imkanlar sunuyor. Özellikle sabahın erken saatlerinde yaylada dolaşırken, bulutların altında kalmış ahşap evlerin ve dağların oluşturduğu manzara unutulmaz bir deneyim sunuyor. Hem huzur dolu bir kaçış hem de doğayla iç içe vakit geçirmek için Pokut Yaylası’nı mutlaka keşfetmelisiniz.
Ziraat Botanik Çay Bahçesi
Rize şehir merkezinde, Karadeniz’e ve Rize Kalesi’ne hâkim muhteşem bir manzaraya sahip Ziraat Botanik Çay Bahçesi, doğayla buluşmak isteyenler için ideal bir yer. Hem şehrin karmaşasından uzaklaşmak hem de çay kültürünü doğrudan deneyimlemek isteyenler için burası mükemmel bir kaçış noktası. Bahçe, bölgenin yerel bitki örtüsünün yanı sıra Türkiye’nin farklı bölgelerinden getirilen ağaç ve çiçeklerle zenginleştirilmiş, böylece botanik bir keşif alanı sunuyor. Çay bahçesinde bulunan bitkiler hakkında Türkçe ve Latince isimlerle bilgi veren tabelalar, ziyaretçilerin doğaya dair merakını giderecek hoş detaylar arasında yer alıyor.
Çay bahçesinde keyifli bir yürüyüş yaptıktan sonra, Karadeniz manzarasına karşı taze demlenmiş çayınızı yudumlayabilir ve bölgeye özgü hafif yiyeceklerle gününüzü daha da güzel hale getirebilirsiniz. Mekân, özellikle manzarasıyla biliniyor ve gün batımında çarpıcı görüntüler sunuyor. Şehir merkezinden yürüyerek ulaşmak isteyenler için yaklaşık 20-30 dakikalık bir yolculuk gerekiyor, ancak yokuş yukarı yapılan bu yürüyüş, tepeye ulaştığınızda karşılaşacağınız manzara ile kesinlikle buna değiyor. Alternatif olarak, sabit tarifeli taksiler ve otobüslerle de çay bahçesine ulaşabilirsiniz.
Rize Kalesi
Rize’nin şehir merkezinde, doğal bir tepe üzerine kurulmuş olan Rize Kalesi, hem tarihi hem de kültürel açıdan önemli bir yapı. Kale, iki bölümden oluşuyor: İç Kale ve Aşağı Kale. İç Kale, Bizans İmparatoru I. Justinianus döneminde (MS 527-565) inşa edilmiş ve o dönemden günümüze kadar gelmiştir. Aşağı Kale ise 13. yüzyıla tarihleniyor, ancak yoğun yapılaşma nedeniyle büyük kısmı tahrip olmuş durumda. Yine de batı surlarının bir bölümü ve birkaç kule günümüze kadar ulaşmış.
Rize Kalesi, şehre hakim manzarasıyla ziyaretçilerine hem Rize’nin hem de Karadeniz’in büyüleyici görüntüsünü sunuyor. Kale çevresi, ziyaretçilere rahat bir mola verme imkanı sunan bir çay bahçesi olarak da düzenlenmiş. Günümüzde yapılan restorasyon çalışmaları sayesinde kale, Rize’yi keşfetmek isteyenler için güzel bir durak haline gelmiş durumda. İç Kale’nin yarım daire planlı beş adet kulesi bulunuyor ve burada yürüyerek tarihi atmosferi keşfetmek oldukça keyifli.
Kalenin tepesine çıkmak, şehrin panoramik manzarasını izlemek ve tarihi dokusunu hissetmek isteyenler için mükemmel bir fırsat sunuyor. Rize Kalesi, şehir merkezinden kolayca ulaşılabilir ve hem tarihi hem de doğal güzellikleri bir arada sunmasıyla mutlaka görülmesi gereken bir yer.
Rize Müzesi
Rize’nin Piriçelebi Mahallesi’nde bulunan Rize Müzesi, hem şehrin tarihi hem de kültürel dokusunu yansıtan önemli bir yapı. 19. yüzyılda inşa edilen Sarı Ev ya da Tuzcuoğlu Konağı olarak bilinen bu güzel konak, 1998 yılında müzeye dönüştürülerek halkın ziyaretine açılmış. Rize’nin geleneksel mimarisini yansıtan taş ve ahşap işçiliğiyle dikkat çeken yapı, Karadeniz’in günlük yaşamını ve kültürel mirasını sergileyen zengin bir koleksiyona ev sahipliği yapıyor.
Müzenin alt katında, 17. ve 18. yüzyıllara ait barok ve rokoko tarzında mobilyalar sergileniyor. Üst kat ise geleneksel Rize evlerine dair detaylarla dolu; ahşap işçiliğiyle süslenmiş odalar, mutfak eşyaları ve bakır kaplar gibi geçmişte günlük yaşamda kullanılan pek çok eşya bulunuyor. Özellikle mutfakta yer alan klemuri, yani büyük ocak, dikkat çeken unsurlardan biri. Ziyaretçiler, mısır öğütme gibi geleneksel Karadeniz yaşamını canlandıran sergilerle o dönemin ruhunu daha yakından hissedebiliyor.
Hem yerel halkın hem de turistlerin ilgisini çeken bu müze, Rize’nin köklü geçmişine ve geleneklerine dair önemli bilgiler sunarken, ziyaretçilere keyifli bir gezi fırsatı sunuyor.
Kaçkar Dağları Milli Parkı
Kaçkar Dağları Milli Parkı, Türkiye’nin en zengin biyolojik çeşitliliğe sahip bölgelerinden biri olarak Karadeniz’in doğal güzelliklerini en iyi yansıtan alanlardan biri. 1994 yılında milli park ilan edilen bu doğa harikası, Rize’nin Çamlıhemşin ilçesine 16 kilometre uzaklıkta bulunuyor ve Erzurum ile Artvin illerine kadar uzanıyor. Kaçkar Tepesi, 3.937 metre yüksekliğiyle Türkiye’nin en önemli zirvelerinden biri ve milli park, bu dağın eteklerinde geniş bir alana yayılıyor
Kaçkar Dağları Milli Parkı, sadece yüksek zirveleriyle değil, eşsiz flora ve faunasıyla da dikkat çekiyor. Parkta yaygın olarak görülen bitki türleri arasında ladin ve gürgen ormanları yer alıyor. Ayrıca, ayı, kurt, tilki, karaca gibi memeliler ile yırtıcı ve ötücü kuşlar, parkın doğal yaşamını renklendiriyor. Yaban horozu ve deniz alası da milli parkın karakteristik türleri arasında. Bu zengin doğal yaşamı, parkı ekoturizm ve doğa yürüyüşleri için cazip kılan en önemli özelliklerden biri haline getiriyor.
Kaçkar Dağları’nda doğa yürüyüşü, kampçılık ve dağcılık gibi açık hava aktiviteleri için ideal alanlar bulunuyor. Özellikle yaz aylarında yürüyüş rotaları, kampçılar ve doğa sporlarına ilgi duyanlar için keyifli bir deneyim yaşatıyor. Fırtına Deresi ve Hemşin Deresi’nin akarsuyu da milli parka ayrı bir güzellik katıyor. Milli parkta yer alan 8 yürüyüş parkuru ile Kaçkar Dağları’nın en güzel manzaralarını keşfetme imkanı bulabilirsiniz.
Palovit Şelalesi
Kaçkar Dağları Milli Parkı’nın içinde yer alan Palovit Şelalesi, Rize’nin en etkileyici doğal güzelliklerinden biri. Gür bir ormanın içinden dökülen bu şelale, yaklaşık 15 metre yükseklikten coşkuyla akıyor ve ziyaretçilere eşsiz bir doğa manzarası sunuyor. Çamlıhemşin’e 19 kilometre uzaklıkta yer alan şelale, yemyeşil bitki örtüsüyle çevrili. Yürüyüş yolları sayesinde şelaleye yaklaşıp suyun etkileyici gücünü yakından hissedebilirsiniz.
Palovit Şelalesi, Rize’yi keşfederken mutlaka görülmesi gereken, doğanın huzurunu ve enerjisini bir arada bulabileceğiniz bir yer. Kaçkar Dağları’ndaki diğer rotalarla birlikte keşfedildiğinde ise bu deneyim unutulmaz bir hale geliyor. Hem doğayla iç içe yürüyüş yapmak hem de bu doğal güzelliğin tadını çıkarmak için ideal bir yer.
Gelin Tülü Şelalesi
Rize’nin ünlü Ayder Yaylası’nda bulunan Gelin Tülü Şelalesi, bölgenin en etkileyici doğal güzelliklerinden biri olarak ziyaretçilerini karşılıyor. Adını, incecik akan suyunun bir gelin duvağına benzetilmesinden alan bu şelale, 40 metre yükseklikten dökülüyor ve yemyeşil ladin ağaçlarının arasında mistik bir görüntü sergiliyor. Yaylanın merkezinden net bir şekilde görülebilen şelale, doğa yürüyüşçüleri ve fotoğraf tutkunları için de ideal bir durak.
Ayder Yaylası’nın estetik manzarasına büyük katkı sağlayan Gelin Tülü Şelalesi, huzurlu bir doğa deneyimi sunarken, şelalenin serin suları çevreyi keşfetmek için harika bir atmosfer oluşturuyor. Şelalenin etrafında herhangi bir yol bulunmaması nedeniyle, ziyaretçiler şelalenin karşı yamacından izleyip fotoğraflarını çekebilirler, ancak dikkatli olunması gereken bazı tehlikeli noktalar da var.
Gelin Tülü Şelalesi, sadece doğasıyla değil, sakin ve huzur dolu ortamıyla da ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Karadeniz’in büyüleyici manzaraları arasında doğayla baş başa kalabileceğiniz bu şelale, mutlaka keşfedilmesi gereken bir yer.
Ağaran Şelalesi
Rize’nin Çayeli ilçesine yaklaşık 12 kilometre uzaklıkta bulunan Ağaran Şelalesi, Sırt Köyü sınırları içinde yer alan doğal güzelliklerden biri. Şelale, adını, taşlardan süzülerek dökülen suyun “ağararak” akmasından alıyor ve görsel olarak muazzam bir manzara sunuyor. Çayeli ilçe merkezinden Şairler Deresi yolu boyunca ulaşılabilen bu şelale, özellikle son üç kilometrelik kısmı çay bahçeleri arasından geçen toprak yolla doğa severler için unutulmaz bir yolculuk vaat ediyor.
Ağaran Şelalesi, suyun döküldüğü alanda küçük bir gölet oluşturuyor ve ziyaretçilere yüzme imkanı sunuyor. Şelaleye giderken inşa edilen asma köprüler, doğanın güzelliğini keşfederken ziyaretçilerin keyifli fotoğraf molaları verebilecekleri bir ortam yaratıyor. Şelalenin etrafında dinlenme alanları ve kamelyalar da bulunuyor, bu da burayı doğayla iç içe vakit geçirmek için ideal bir yer haline getiriyor.
Doğal güzelliklerinin yanı sıra şelale, fotoğraf tutkunları ve doğa yürüyüşü yapanlar için de çekim noktası. Ağaran Şelalesi, her mevsim ayrı bir güzellik sunarak Rize’ye gelen ziyaretçilerin mutlaka görmesi gereken yerler arasında bulunuyor
Huser Yaylası
Huser Yaylası, Rize’nin Çamlıhemşin ilçesinde yer alan ve Karadeniz’in en büyüleyici yaylalarından biri olarak biliniyor. 2.400 metre rakıma sahip bu yayla, bulutların üzerinde kalmış gibi bir manzarayla ziyaretçilerini adeta büyülüyor. Özellikle gün batımında bulut denizi manzarasıyla meşhur olan Huser Yaylası, doğa severler ve fotoğraf tutkunları için vazgeçilmez bir rota. Ayder Yaylası’na yakın konumda olması sebebiyle, bölgedeki diğer yaylalarla birlikte keşfedilmesi oldukça popüler hale gelmiş
Huser Yaylası, özellikle yaz aylarında yayla yürüyüşleri ve kamp yapmak isteyenler için ideal bir ortam sunuyor. Doğal güzellikleri ve panoramik manzarası, burayı bir seyahat noktası haline getirirken, çevredeki yerel köylerde geleneksel yayla yaşamını da yakından deneyimleyebilirsiniz. Yaylada, çevreyi keşfetmek için düzenlenen doğa yürüyüşleri ve trekking rotaları da mevcut
Huser Yaylası, Karadeniz’in eşsiz manzaralarını deneyimlemek ve bulut denizi manzarasıyla kendinizi doğanın kucağında bulmak için mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir yer.
Gito Yaylası
Rize’nin Çamlıhemşin ilçesine yaklaşık 23 kilometre uzaklıkta yer alan Gito Yaylası, Karadeniz’in doğa harikalarından biri olarak biliniyor. 1998 metre rakıma sahip olan bu yayla, yemyeşil doğası ve sisler arasında adeta bir masal diyarını andıran manzarasıyla ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Yayla turizmi açısından oldukça popüler bir nokta olan Gito, yerli ve yabancı turistlerin uğrak yeri haline gelmiş durumda. Doğa yürüyüşü ve kamp için mükemmel bir ortam sunan Gito Yaylası, Karadeniz’in eşsiz yayla atmosferini deneyimlemek isteyenler için ideal bir seçenek.
Gito Yaylası, özellikle bulut denizi manzarası ile ünlüdür. Bu doğa harikası manzara, ziyaretçilere doğanın dinginliğiyle buluşma fırsatı sunuyor. Yayla aynı zamanda çevredeki Badara Yaylası gibi diğer doğal güzelliklere de oldukça yakın bir konumda yer alıyor. Doğal güzelliklerinin yanı sıra, yayladaki otantik yayla evlerinde konaklama imkanı da bulunuyor, bu da burayı daha da çekici hale getiriyor.
Atatürk Evi ve Etnografya Müzesi
Rize’nin Müftü Mahallesi’nde yer alan Atatürk Evi ve Etnografya Müzesi, 1921 yılında inşa edilmiş tarihi bir konak olup, hem mimari hem de tarihi açıdan büyük bir öneme sahiptir. Atatürk, 17 Eylül 1924’teki Rize ziyareti sırasında, Kurtuluş Savaşı sırasında yakın dost olduğu Mehmet Mataracı’nın bu konağında konaklamıştır. Atatürk’ün doğumunun 100. yılı anısına, konak Mataracı ailesi tarafından Rize İl Özel İdaresi’ne bağışlanmış ve 27 Aralık 1985 tarihinde müzeye dönüştürülmüştür.
Müze, Atatürk’ün kişisel eşyalarının yanı sıra, Milli Mücadele dönemine ait fotoğraflar ve Rize’nin kültürel mirasını yansıtan etnografik eserlerle zenginleştirilmiştir. Üç katlı bu konak, hem Atatürk’ün hatıralarını yaşatmakta hem de Rize’nin tarihini gözler önüne sermektedir. Müzenin bodrum katı depo olarak kullanılmış, üst katları ise yaşam alanları olarak düzenlenmiştir. Müze, ziyaretçilere ücretsiz olarak hizmet veriyor ve hem Rize’nin tarihi hem de Atatürk’ün mirasını keşfetmek için mükemmel bir fırsat sunuyor. Bu tarihi konağı ziyaret ederek, Atatürk’ün Rize’deki izlerini takip ederken, bölgenin kültürel zenginliklerine de yakından tanıklık edebilirsiniz.
Anzer Yaylası
Rize’nin İkizdere ilçesinde, 2100 metre yükseklikte yer alan Anzer Yaylası, yemyeşil doğası ve dünyaca ünlü Anzer balıyla bilinen büyüleyici bir yayla. Ballıköy adıyla da anılan bu yayla, Karadeniz’in huzur dolu atmosferini hissetmek isteyenler için ideal bir kaçış noktası. Her mevsim farklı bir güzellik sunan Anzer, özellikle yaz aylarında rengarenk çiçeklerle bezeniyor ve temiz havasıyla ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Zengin florası ve bu bitkilerden elde edilen Anzer balı, yaylanın en büyük çekim noktalarından biri. Yörenin bin bir çeşit çiçeğinden damıtılan bu bal, şöhreti sınırları aşmış ve coğrafi işaretle koruma altına alınmıştır
Anzer Yaylası, sadece ünlü balıyla değil, doğa yürüyüşleri ve fotoğraf çekimi için sunduğu eşsiz manzaralarla da ziyaretçilerin gözdesi. Yaylaya geldiğinizde, çevredeki Meles ve Kabahor gibi diğer yaylaları keşfetme fırsatını da bulabilirsiniz. Etrafı sarı, yeşil ve beyaz tonlarına bürünen bu yayla, doğayla baş başa kalmak ve Karadeniz’in mistik atmosferini hissetmek için mükemmel bir yer.
Anzer Yaylası’nı ziyaret ettiğinizde, sadece doğanın huzurunu değil, Karadeniz’in kültürel zenginliklerini de yakından hissedebilir ve yöresel ürünlerle dolu bir deneyim yaşayabilirsiniz
Şenyuva Köprüsü
Rize’nin Çamlıhemşin ilçesinde, Fırtına Deresi üzerinde yer alan Şenyuva Köprüsü, bölgenin en eski kemer köprülerinden biri olarak bilinir. 1696 yılında inşa edilen bu köprü, 54 metre uzunluğu ve tek gözlü kemer yapısıyla Karadeniz’in tarihi dokusunu en iyi yansıtan yapılardan biridir. Moloz ve kesme taştan inşa edilen Şenyuva Köprüsü, Fırtına Vadisi’nin etkileyici doğasıyla birleşerek ziyaretçilere eşsiz bir manzara sunuyor. Özellikle doğa yürüyüşü yapanların ve fotoğraf severlerin ilgisini çekiyor.
Bu köprüyü ziyaret ettiğinizde tarihi atmosferin tadını çıkarabilir ve çevredeki yemyeşil vadi manzarası eşliğinde huzurlu bir an yaşayabilirsiniz.
Akyamaç Şelalesi Tabiat Parkı
Rize’nin Hemşin ilçesine sadece 4 kilometre uzaklıkta yer alan Akyamaç Şelalesi Tabiat Parkı, bölgenin doğal güzelliklerinden biri olarak ziyaretçilerini ağırlıyor. Yıl boyunca gür bir şekilde akan bu şelale, çevresini saran yoğun ormanlarla birlikte adeta doğanın içinde huzur veren bir vaha sunuyor. Akyamaç Şelalesi, vadinin derinliklerinden coşkuyla dökülerek yemyeşil bir bitki örtüsü arasında büyüleyici bir manzara oluşturuyor.
Şelaleye ulaşmak için henüz tamamlanmamış yürüyüş yolları sayesinde, doğa severler rahat bir yürüyüşle bu doğal güzelliğe erişebiliyorlar. Parkın içinde yer alan bu yürüyüş yolları, ziyaretçilere şelalenin etrafında keyifli bir keşif fırsatı sunuyor. Doğanın içinde sakin bir yürüyüş yapmak, suyun huzur verici sesini dinlemek isteyenler için Akyamaç Şelalesi Tabiat Parkı, mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerler arasında.
Şelale, hem fotoğraf tutkunları hem de doğa yürüyüşü yapmak isteyenler için ideal bir destinasyon. Gür ormanları, serin havası ve doğal güzelliği ile ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim yaşatıyor.
Ovit Yaylası
Ovit Yaylası, Rize’nin İkizdere ilçesinde, 2.640 metre rakımda yer alan, hem doğa hem de kış sporlarıyla öne çıkan bir yayladır. Ovit, özellikle doğa yürüyüşü ve dağcılık gibi açık hava aktiviteleri için popüler bir yerdir. Kış aylarında ise yayla, yoğun kar yağışıyla kaplanarak kış turizmi merkezi haline gelir. Yaz aylarında ise serin havası ve doğayla iç içe yapısıyla, yaylacılığın geleneksel havasını yaşamak isteyenlerin tercihi.
Yaylanın çevresi, özellikle doğa tutkunları için cazip bir bölge sunuyor. Yedigöller bölgesi, yaylanın hemen yakınında bulunuyorve bu bölgedeki göller oldukça etkileyici manzaralara sahip. İkizdere’ye yaklaşık 38 kilometre mesafede yer alan Ovit, Rize’nin doğal güzellikleri arasında mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri. Yedigöller’e ulaşan yollar da yürüyüş için oldukça uygun ve bu bölge, her mevsim ayrı bir güzelliğe bürünüyor.
Ovit Yaylası’nda, hem yaz hem de kış aylarında doğanın tadını çıkarabilir, yaylanın serin havasında yürüyüşler yaparak Karadeniz’in eşsiz doğal güzelliklerini keşfedebilirsiniz.
Isırlık Tabiat Parkı
Rize şehir merkezine sadece 5 kilometre uzaklıkta yer alan Isırlık Tabiat Parkı, doğayla buluşmak isteyenler için harika bir kaçış noktası. Yemyeşil ormanları ve Karadeniz’in muhteşem manzaralarını keşfetmek isteyenler için adeta saklı bir cennet. Park, doğanın içinde huzurlu yürüyüşler yapabileceğiniz yollar ve kuş sesleri arasında piknik yapabileceğiniz geniş alanlar sunuyor. Şehirden uzaklaşmadan, kendinizi doğanın kollarına bırakmak isteyenler için Isırlık Tabiat Parkı, hem sakin hem de dinlendirici bir durak.
Parkta yürüyüş yaparken, manzarayı seyredeceğiniz teraslar ve çam ağaçlarıyla kaplı huzur dolu rotalar sizi bekliyor. Ayrıca, barbekü ve piknik alanlarıyla birlikte çocuklar için oyun alanları da bulunuyor. Burada hem ailenizle vakit geçirebilir hem de doğayla iç içe bir gün yaşayabilirsiniz. Özellikle doğa yürüyüşü yapmak ve Rize’nin nefes kesen doğasını deneyimlemek için Isırlık Tabiat Parkı, mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir yer.
Bulut Şelalesi
Rize’nin Çamlıhemşin ilçesinde yer alan Bulut Şelalesi, 250 metre yüksekliğiyle Türkiye’nin en yüksek şelalelerinden biri. Tar Deresi’nin kaynağı olan Altıparmak Dağları’ndan beslenen şelale, dört kademeli olarak dökülmesiyle oldukça etkileyici bir görsel sunuyor. Yeşilin her tonuyla çevrili olan bu şelale, doğaseverlerin ve fotoğraf tutkunlarının ilgisini çekiyor. Şelaleye ulaşmak için, Çamlıhemşin’den 2 kilometrelik bir patika yolda keyifli bir yürüyüş yapmak gerekiyor.
Bulut Şelalesi’nin çevresinde doğa yürüyüşü yapabilir ve şelalenin serin sularıyla huzurlu bir an geçirebilirsiniz. Ziyaretçiler için atlı safari gibi aktiviteler de mevcut, bu da bölgeye gelenlere farklı deneyimler sunuyor. Eğer Rize’nin doğal güzelliklerini keşfetmek istiyorsanız, Bulut Şelalesi mutlaka görmeniz gereken yerler arasında yer almalı.
Elevit Yaylası
Rize’nin Çamlıhemşin ilçesinde, 1884 metre yükseklikte konumlanan Elevit Yaylası, Karadeniz’in doğa harikası yaylalarından biri. İçinden geçen deresi, yemyeşil doğası ve geleneksel yayla evleriyle ziyaretçilerine büyüleyici bir atmosfer sunuyor. Yaz aylarında serin havasıyla yayla turizmi için cazip bir kaçış noktası olan Elevit, aynı zamanda bölgedeki horon şenlikleriyle de yerel kültürü yaşatan bir yer. Doğanın içinde huzurlu bir yürüyüş yaparken, kendinizi Karadeniz’in bu eşsiz doğasında kaybolmuş gibi hissedeceksiniz.
Yaylada yürüyüş yaparken, bölgenin zengin bitki örtüsü ve yabani hayvanlarıyla karşılaşabilirsiniz. Yaban keçileri ve Karadeniz’e özgü diğer hayvanlarla birlikte doğayla iç içe olmanın keyfini çıkarabilirsiniz. Ayrıca yaylanın sunduğu manzara, sadece bir doğa gezisi değil, aynı zamanda geleneksel yayla kültürünü deneyimlemek için de harika bir fırsat sunuyor.
Çamlıhemşin’e yaklaşık 35 kilometre mesafede olan yaylaya kolayca ulaşabilir, geleneksel yayla evlerinde konaklama imkanıyla bu doğa harikasının tadını çıkarabilirsiniz. Elevit Yaylası, doğaseverlerin mutlaka keşfetmesi gereken, doğayla iç içe huzurlu bir kaçış noktası.
Kıbledağı Camii
Rize’nin Güneysu ilçesinde, 1130 metre yükseklikte yer alan Kıbledağı Camii, muhteşem bir manzara eşliğinde ibadet edebileceğiniz huzur dolu bir yer. Karadeniz’in bu mistik köşesinde, tarihin ve doğanın kucaklaştığı bu cami, 1800’lü yıllarda Meşula Mehmet Efendi ve Kuş Ahmed Efendi tarafından ilk olarak ahşap olarak inşa edilmiştir. Ancak 1960’ta çıkan yangından sonra taştan yeniden yapılmış ve bugünkü görünümüne kavuşmuştur.
Caminin konumu sadece ibadet için değil, aynı zamanda Karadeniz’in eşsiz manzarasını seyre dalmak isteyenler için de bir cazibe merkezi. Bulutların arasında yükselen Kıbledağı’na çıktığınızda, hem tarihi bir mirasla karşılaşırsınız hem de doğanın sunduğu bu eşsiz manzarayla büyülenirsiniz. Caminin mimarisi, Osmanlı’nın Üsküdar’daki ünlü Şemsi Ahmet Paşa Camii’nden ilham alınarak yapılmıştır, bu da onu bölgedeki diğer camilerden farklı kılıyor.
Kıbledağı Camii, dua ve ibadet için sakin ve huzurlu bir atmosfer sunarken, doğa severler için de eşsiz bir seyir noktasıdır. Karadeniz’in doğal güzellikleriyle manevi bir yolculuğa çıkmak isteyen herkesin ziyaret etmesi gereken bir yer.
Arapdüzü Mesire Alanı
Rize’nin Güneysu ilçesinde yer alan Arapdüzü Mesire Alanı, doğaseverlerin Karadeniz’in büyüleyici doğasını keşfetmesi için harika bir yerdir. Şehir merkezine yaklaşık 15 kilometre uzaklıkta bulunan bu mesire alanı, yemyeşil doğası ve sakin ortamıyla dikkat çekiyor. Rakımı 1080 metre olan bu bölge, özellikle serin havalarda doğa yürüyüşü yapmak ve huzurlu zaman geçirmek isteyenler için ideal bir yer.
Mesire alanında bulunan Arapdüzü Şelalesi, bölgenin en önemli doğal güzelliklerinden biri. Şelaleye ulaşmak için 800 metre uzunluğunda bir yürüyüş parkurunu takip edebilir ve yürüyüşün sonunda şelalenin en güzel manzarasını seyir teraslarından izleyebilirsiniz. Yürüyüş parkuru, her yaştan ziyaretçi için uygun olup, hem şelalenin sesi hem de çevredeki doğanın güzelliği eşliğinde keyifli bir zaman geçirmenizi sağlar.
Arapdüzü, doğanın içinde vakit geçirmek isteyenler için hem dinlendirici hem de keşif dolu bir yer. Özellikle aileler, piknik yapabilecekleri alanlarla doğada vakit geçirme fırsatı bulabilirler. Doğal güzellikleri ve yürüyüş yolları ile Rize’nin mutlaka görülmesi gereken noktalarından biri olarak öne çıkıyor.
Handüzü Yaylası
Handüzü Yaylası, Rize’nin Güneysu ilçesinde yer alan ve 1800 metre rakımda bulunan doğa harikası bir yayladır. Rize şehir merkezine sadece 45 dakikalık mesafede olan bu yayla, ulaşım kolaylığı ve göz kamaştıran manzarasıyla Karadeniz’in saklı cennetlerinden biridir. Özellikle seyir terasları, Karadeniz ve çevresindeki yemyeşil dağ manzaralarını kuş bakışı izleme imkanı sunar. Yaylada doğa yürüyüşleri, bisiklet ve kamp gibi açık hava aktiviteleri yapılabilir, yaz aylarında ise festivaller ve şenlikler düzenlenir.
Yaylanın temiz havası, doğaseverler için bir huzur kaynağı olurken, zengin bitki örtüsü ve çevresindeki dağların sunduğu manzaralar doğa fotoğrafçıları için eşsiz bir arka plan oluşturuyor. Rize’ye gelen herkesin mutlaka görmesi gereken Handüzü Yaylası, özellikle doğada vakit geçirmek isteyenler için ideal bir kaçış noktasıdır.
Mikron Köprüsü
Rize’nin Çayeli ilçesi sınırlarında yer alan Mikron Köprüsü, 19. yüzyıla tarihlenen, bölgenin en güzel kemer köprülerinden biridir. Fırtına Deresi üzerinde, kesme taş ve moloz taş malzemeden inşa edilmiş olan köprü, Karadeniz’in tarihi ve doğal güzelliklerini bir arada sunuyor. Bu tek gözlü köprü, çevredeki çay bahçeleri ve doğayla uyumlu yapısıyla dikkat çekiyor. Mikron Köprüsü, doğa yürüyüşçüleri ve fotoğraf tutkunları için ideal bir durak olup, tarihi dokusuyla ziyaretçilerini geçmişe götürüyor.
Ciha Kalesi
Rize’nin Pazar ilçesinde, Yücehisar Köyü’nde yer alan Ciha Kalesi, stratejik konumuyla dikkat çeken tarihi bir yapı. 13-14. yüzyıllarda inşa edildiği düşünülen bu küçük ölçekli kale, bölgedeki haberleşme ve gözetleme amacıyla kullanılmış. Dairesel planlı kale, moloz taşlardan yapılmış surlarla çevrili ve kuzeydoğusundaki giriş kapısı iki kule ile desteklenmiş. Yüksek bir tepe üzerine kurulu olan kale, Fırtına Vadisi manzarasını izleyebileceğiniz mükemmel bir nokta.
