Doğanın kucağında derin bir nefes almak ve keşfedilmemiş güzellikleri görmek istiyorsanız, Artvin sizin için mükemmel bir durak. Karadeniz’in bu saklı cenneti, zengin ormanları, şelaleleri, gölleri ve el değmemiş yaylalarıyla adeta doğa tutkunlarının rüyası. Borçka Karagöl’ün dingin sularında huzur bulabilir, Şavşat’ın kartpostal tadındaki yaylalarında yürüyüş yaparak kendinizi doğayla iç içe hissedebilirsiniz. Çifte Köprü’nün tarihi dokusu ve Mençuna Şelalesi’nin serin sularının huzur veren sesi, Artvin’e ayrı bir güzellik katıyor.
Eğer keşfetmekten ve doğayla baş başa kalmaktan keyif alıyorsanız, Artvin’in size sunduğu bu özel yolculuğa hazırsınız demektir! Şimdi gelin, bu doğa harikası şehri keşfetmeye başlayalım.
Borçka Karagöl Tabiat Parkı
Karadeniz’in yeşil cenneti Artvin, doğaseverlerin uğrak noktası olan Borçka Karagöl Tabiat Parkı ile adeta büyüleyici bir atmosfere sahip. Doğanın kucağında saklanmış olan bu göl, Borçka ilçesine 27 kilometre uzaklıkta bulunuyor ve özellikle sonbahar mevsiminde sarı, turuncu ve kırmızı tonlarına bürünen ağaçlarıyla ziyaretçilere görsel bir şölen sunuyor. Karagöl, her mevsim farklı güzellikler sergileyen bir yer olsa da özellikle sonbahar ve ilkbahar aylarında, çevredeki bitki örtüsünün canlı renkleriyle adeta kartpostallık manzaralar sunar.
Borçka Karagöl’de yapabileceğiniz pek çok aktivite mevcut. Göl çevresinde yürüyüş yapabilir, manzaranın tadını çıkarabilirsiniz. Doğa tutkunları için bu patikalarda yürümek eşsiz bir deneyim sunuyor. Ayrıca gölde sandal kiralayarak su üzerinde huzur dolu bir tur atabilirsiniz. Karavan ve kamp severler için de göl çevresinde kamp alanları mevcut. Mangal yapma imkanı da bulunan bu bölgede, göl manzarasına karşı keyifli bir gün geçirebilirsiniz. Bölge, yapılaşmaya kapalı olduğundan doğal yapısını koruyor ve bu da ziyaretçilere sakin ve huzurlu bir atmosfer sunuyor.
2024 yılında Borçka Karagöl, 600 binden fazla ziyaretçi ağırlayarak dikkat çekti. Bölgeye gelen turistler, özellikle pandemi sonrasında doğayla iç içe olmanın keyfini çıkarırken, göl çevresinde piknik yapma, fotoğraf çekme ve doğayla baş başa kalma fırsatı buluyorlar. Karagöl’ün doğal güzellikleri, son yıllarda yerli ve yabancı turistlerin gözdesi haline gelmiş durumda.
Borçka Karagöl Tabiat Parkı’na gitmek isteyenler için en uygun zaman, Mayıs-Kasım ayları arasında. Karadeniz’in dağlık bölgeleri kış aylarında kar yağışı nedeniyle daha zor ulaşılır hale gelebiliyor. Yaz ve sonbahar aylarında ise doğanın canlandığı bu bölge, ziyaretçilerine unutulmaz anlar yaşatıyor.
Eğer yolunuz Artvin’e düşerse, Borçka Karagöl’ü görmeden dönmemelisiniz. Burada geçireceğiniz zaman, doğanın içinde huzurlu ve dinlendirici bir deneyim sunacak.
Maral Şelalesi
Maral Şelalesi Artvin’in Borçka ilçesine bağlı Maçahel Vadisi içinde yer alıyor ve 63 metre yükseklikten dökülen sularıyla Karadeniz’in en etkileyici doğal güzelliklerinden biri olarak öne çıkıyor. Şelalenin çevresindeki yoğun ladin ağaçları, ziyaretçilere adeta bir doğa tablosu sunarken, bölgenin “yeryüzü cenneti” olarak anılmasına sebep oluyor. Ziyaretçiler, şelaleden dökülen suların oluşturduğu doğal gölde yüzme imkânına da sahipler.
Maral Şelalesi aynı zamanda UNESCO tarafından 2005 yılında Türkiye’nin ilk biyosfer rezerv alanı olarak ilan edilen Maçahel Vadisi içinde yer alıyor. Bu alan, zengin bitki örtüsü ve endemik türleriyle doğa tutkunlarının ilgisini çekiyor. Şelaleye ulaşmak için, Borçka’dan özel araçla 54 kilometrelik bir yolculuk yapmanız ve sonrasında yaklaşık 7 kilometrelik bir yürüyüş gerçekleştirmeniz gerekiyor. Yol, biraz zorlu ve engebeli olabilir, bu yüzden yürüyüşe hazırlıklı gelmekte fayda var.
Kamp yapmayı sevenler için de bölge harika bir alan sunuyor, ancak yakınlarda herhangi bir tesis bulunmadığı için tüm ihtiyaçlarınızı yanınızda getirmeniz gerekiyor. Şelaleye giriş ücretsiz olup, haftanın her günü 07:00 – 19:00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Şelaleye akşam saatlerinde gitmek yabani hayvanlarla karşılaşma riski nedeniyle önerilmiyor.
Bu etkileyici doğal güzelliği görmek ve Maçahel’in huzur dolu atmosferini yaşamak isterseniz, Maral Şelalesi kesinlikle rotanızda olmalı.
Artvin Atatepe
Karadeniz’in yeşil cenneti Artvin, doğasıyla olduğu kadar kültürel mirasıyla da öne çıkıyor. Şehrin en dikkat çekici noktalarından biri olan Atatepe, sadece büyüleyici manzarasıyla değil, aynı zamanda dünya çapında bir sembol olan Atatürk Heykeli ile ziyaretçilerini karşılıyor. Bu devasa heykel, Türkiye’nin ve dünyanın en büyük Atatürk heykeli olarak biliniyor. Tam 22 metre yüksekliğinde ve 60 ton ağırlığındaki bu anıtsal yapı, Atatürk’ün Büyük Taarruz sırasında Kocatepe’deki duruşunu simgeliyor.
Atatepe, şehrin merkezine yaklaşık 3 kilometre mesafede yer alıyor ve Genya Dağı’nın eteklerinde konumlanmış. Buradan Artvin’in eşsiz doğasını, yemyeşil yaylalarını ve derin vadilerini izlemek mümkün. Tepeye ulaştığınızda, sizi sadece devasa heykelin ihtişamı değil, aynı zamanda huzur veren bir seyir terası ve sosyal tesisler karşılıyor. Kafeteryada sıcak bir kahve eşliğinde bu muhteşem manzaranın tadını çıkarabilirsiniz. Heykelin yanında dalgalanan 216 metrelik Türk bayrağı ise ziyaretçilere duygusal bir an yaşatıyor.
Bu etkileyici heykel, 2012 yılında Sıtkı Kahvecioğlu Vakfı tarafından yaptırılmış ve açılışı büyük bir törenle gerçekleştirilmiştir. Yapımında 40 ton çelik, 10 ton bakır kullanılarak, büyük bir mühendislik çalışması ortaya konmuştur. Heykelin bulunduğu bu alan, Artvin’in turizmde parlayan yıldızlarından biri haline gelmiş olup, her yıl 10 Kasım’da düzenlenen etkinlikler ve halk koşuları ile de adını duyuruyor.
Eğer Artvin’e yolunuz düşerse, Atatepe’yi mutlaka ziyaret etmelisiniz. Hem Atatürk’ün aziz hatırasına saygı duruşunda bulunabilir hem de Karadeniz’in kalbindeki bu muhteşem manzara eşliğinde doğayla baş başa kalabilirsiniz.
Çifte Kemer Köprü
Çifte Kemer Köprü, Artvin’in Arhavi ilçesinde yer alan ve Karadeniz’in en güzel taş kemer köprülerinden olarak biliniyor. 18. yüzyılda inşa edilen bu köprüler, iki derenin birleştiği noktada yer alıyor ve birbirine dik olarak konumlanmış iki ayrı taş köprüden oluşuyor. Küçükköy ve Arılı yol ayrımında bulunan köprüler, bölgenin tarihi mirasının en değerli örneklerinden. Her iki köprü de tek gözlü yapısıyla dikkat çekiyor ve Karadeniz’in zengin mimari geçmişini yansıtıyor.
Köprüler, doğanın içinde yer alıyor ve çevredeki doğal güzelliklerle bir araya gelerek ziyaretçilere eşsiz bir manzara sunuyor. Özellikle fotoğrafçılar ve doğa tutkunları için harika bir nokta olan Çifte Köprü, sıkça ziyaret edilen bir durak haline gelmiş durumda. 2003 yılında restorasyon gören köprüler, hem tarihi hem de doğal güzelliği ile yıl boyunca turistlerin ilgisini çekiyor.
Arhavi ilçe merkezine yaklaşık 15 dakikalık mesafede yer alan köprülere, özel araçlarla veya Arhavi minibüsleriyle rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Eğer Artvin’e yolunuz düşerse, Çifte Köprü’yü ziyaret ederek bu tarihi yapının ve çevresindeki doğal güzelliklerin tadını çıkarabilirsiniz.
Hatila Vadisi Milli Parkı
Hatila Vadisi Milli Parkı, Artvin merkezine sadece 10 kilometre uzaklıkta yer alan ve doğal güzellikleriyle ünlü bir milli park. 1994 yılında milli park ilan edilen Hatila Vadisi, Karadeniz’in eşsiz doğasını keşfetmek isteyen doğa severler için mükemmel bir destinasyon. 16.988 hektarlık geniş bir alanı kaplayan vadi, Hatila Deresi ve birçok yan deresini içeriyor. Bu bölge, özellikle jeolojik yapısıyla dikkat çekiyor; derin vadiler, kanyonlar ve şelalelerle çevrili bu alan, fotoğrafçılar ve doğa yürüyüşçüleri için adeta bir cennet.
Vadide 530’dan fazla bitki türü bulunuyor ve bunların 85 tanesi endemik, yani sadece bu bölgede yetişen türler. Ladin, göknar, sarıçam gibi ağaçların yanı sıra orman gülü, böğürtlen ve çoban püskülü gibi çalı bitkileri de vadiyi renklendiriyor. Hayvan türleri açısından da oldukça zengin olan vadide; ayı, dağ keçisi, sansar ve yaban domuzu gibi memeliler, atmaca ve kartal gibi yırtıcı kuşlar ve alabalık gibi balık türleri de yaygın olarak görülüyor.
Cam seyir terası ise milli parkın en popüler noktalarından biri. Bu terasa çıktığınızda, vadi boyunca uzanan etkileyici manzaraların keyfini çıkarabilirsiniz. Teras, 50 metrekarelik cam bir alan sunuyor ve bu eşsiz deneyimi ziyaretçilerine sunarak Hatila Vadisi’nin en dikkat çeken noktalarından biri haline geliyor.
Parkta çadır, karavan ve bungalov konaklama seçenekleri de mevcut. Bu sayede doğanın içinde kalmak isteyen ziyaretçiler için ideal bir ortam sunuluyor. Eğer doğayla baş başa kalmak ve Karadeniz’in derin vadilerini keşfetmek isterseniz, Hatila Vadisi Milli Parkı mutlaka görülmesi gereken bir yer.
Arsiyan Yaylası
Artvin’in Şavşat ilçesinde bulunan Arsiyan Yaylası, Karadeniz’in en yüksek ve en etkileyici yaylalarından biri olarak biliniyor. Gürcistan sınırına oldukça yakın olan bu bölge, özellikle doğa severler için bir cennet niteliğinde. Yaylanın rakımı 2.600 ile 3.500 metre arasında değişiyor ve ziyaretçilerine büyüleyici bir manzara sunuyor. Arsiyan Yaylası, Karadeniz’in serin ve taze havasıyla doğayla baş başa kalmak isteyenlerin gözdesi.
Yaylanın en bilinen özelliklerinden biri Göller Bölgesi. Bölgede tam 20 göl bulunuyor ve her biri farklı güzellikleriyle öne çıkıyor. Boğa Gölü ve Kız Gölü gibi göller, hem doğa yürüyüşçüleri hem de kampçılar için mükemmel bir durak. Gölde balık avlayabilir, göl kenarında yürüyüşler yaparak doğanın tadını çıkarabilirsiniz. Boğa Gölü, adını bir efsaneden alır; güçlü bir boğanın, göldeki bir su boğası ile güreşine dair anlatılan hikaye hala dillerde dolaşır. Gölde kırmızımsı bir renk olduğu söylenir ve bu, efsanenin etkileyici izlerinden biridir.
Arsiyan Yaylası, sadece gölleriyle değil, aynı zamanda yüzen adaları ve geniş bitki örtüsüyle de dikkat çekiyor. Bölgedeki doğal çeşitlilik, yaylayı Karadeniz’in en özel noktalarından biri yapıyor. Ayrıca yaylada kamp yapmak, doğanın huzurlu sesleri arasında yıldızları izlemek ve yürüyüşler yapmak oldukça popüler. Trekking tutkunları için Arsiyan, muhteşem parkurlara sahip ve yaz aylarında düzenlenen safari turları da büyük ilgi görüyor
Yaylaya ulaşım Şavşat ilçe merkezinden yaklaşık 40 kilometrelik bir yolculukla sağlanıyor. Ulaşım, minibüsler veya özel araçlarla yapılabiliyor. Zor olsa da ulaştığınızda karşılaşacağınız manzara tüm yorgunluğunuza değiyor.
Mençuna Şelalesi
Karadeniz’in gizli cennetlerinden biri olan Mençuna Şelalesi, Artvin’in Arhavi ilçesinde yer alıyor. Yaklaşık 90 metre yüksekliğindeki bu etkileyici şelale, Kamilet Vadisi’nde doğanın içine saklanmış durumda. Şelale, yemyeşil ormanlarla çevrili ve çevresindeki yoğun bitki örtüsüyle doğa tutkunlarına huzurlu bir atmosfer sunuyor. Mençuna Şelalesi’nin suları, Arılı Dağları’ndan gelen küçük derelerin birleşimiyle oluşuyor ve ziyaretçilere özellikle bahar aylarında görsel bir şölen sunuyor
Şelaleye ulaşmak için kısa bir doğa yürüyüşü yapmanız gerekiyor. Arhavi ilçe merkezine yaklaşık 15 kilometre mesafede bulunan şelaleye araçla Çifte Kemer Köprü’ye kadar gidebilirsiniz. Çifte Kemer Köprü’den sonra araç park edilerek yaklaşık 15-20 dakikalık bir patika yürüyüşüyle şelaleye ulaşılabiliyor. Bu yolculuk, doğayla baş başa bir deneyim sunarken, yol boyunca asma köprüler, ahşap merdivenler ve yönlendirme levhaları da bulunuyor
Şelalenin döküldüğü yerde doğal bir havuz oluşuyor ve yaz aylarında burası serinlemek isteyenler için mükemmel bir fırsat sunuyor. Bölge, aynı zamanda yürüyüş ve doğa fotoğrafçılığı için ideal bir destinasyon. Özellikle sosyal medyada paylaşılan fotoğraflarla dikkat çeken Mençuna Şelalesi, doğa severler ve fotoğrafçılar için her yıl daha da popüler hale geliyor
Çevrede konaklama imkanı da mevcut. Mençuna Şelalesi’nin yakınında ahşap pansiyonlar ve bungalovlar bulunuyor. Bu sayede doğanın tam kalbinde konforlu bir şekilde konaklayabilir, bölgedeki diğer doğa harikalarını da keşfetme fırsatı bulabilirsiniz
Eğer Karadeniz’in büyüleyici doğasında saklı kalmış bu doğa harikasını keşfetmek isterseniz, Mençuna Şelalesi mutlaka görmeniz gereken yerlerden biri.
Karagöl-Sahara Milli Parkı, Şavşat
Karagöl-Sahara Milli Parkı, Artvin’in Şavşat ilçesinde yer alan ve 1994 yılında milli park statüsüne kavuşmuş önemli doğal alanlardan biridir. Milli park, adını iki önemli bölgeden alır: Karagöl ve Sahara Yaylası. Yaklaşık 3.251 hektarlık bir alanı kaplayan bu park, Karadeniz’in zengin bitki örtüsü ve çarpıcı doğal güzellikleriyle ünlüdür.
Karagöl, heyelan sonucu oluşmuş bir göldür ve çevresi ladin, köknar ve çam ağaçlarıyla çevrili. Gölün sakin yüzeyinde doğanın yansımasını izlemek, göl kenarında yürüyüş yapmak ve huzurlu bir ortamda vakit geçirmek burada yapılabilecek en keyifli aktivitelerden. Özellikle piknik severler için göl çevresi ideal bir noktadır. Yaz aylarında burası, piknik masalarında ya da doğrudan doğayla iç içe olmanın tadını çıkarmak isteyenlerle dolup taşar.
Sahara Yaylası ise geniş otlakları, serin havası ve doğal güzellikleriyle dikkat çeker. 1700-1800 metre rakımda yer alan yayla, özellikle doğa yürüyüşü ve kampçılık yapmak isteyenler için harika bir duraktır. Ayrıca her yıl düzenlenen Sahara Pancarcı Festivali, hem yöre halkını hem de doğa tutkunlarını bir araya getirir. Festivale katılanlar, yaylanın yemyeşil doğası ve serin havasında kültürel etkinliklerin tadını çıkarabilir.
Karagöl-Sahara Milli Parkı’nda konaklama seçenekleri sınırlı olsa da, göl kenarında küçük bir tesiste konaklayabilir ya da çadır ve karavan kampı yapabilirsiniz. Milli park, doğa tutkunları için yürüyüş, bisiklet ve kuş gözlemciliği gibi pek çok aktivite sunar. Eğer doğanın kalbinde unutulmaz bir deneyim yaşamak istiyorsanız, Karagöl-Sahara Milli Parkı mutlaka ziyaret etmeniz gereken yerler arasında olmalı.
Sahara Yaylası
Sahara Yaylası, Artvin’in Şavşat ilçesi sınırlarında yer alan ve Karagöl-Sahara Milli Parkı içinde konumlanan büyüleyici bir yayladır. 1700-1800 metre rakımda bulunan yayla, geniş otlakları, bol oksijenli havası ve doğal güzellikleriyle yaz aylarında özellikle ziyaretçi akınına uğruyor. Karadeniz’in serin yaylalarından biri olan Sahara Yaylası, çevresindeki ormanlarla ziyaretçilere huzurlu bir kaçış imkânı sunuyor
Yaylanın en dikkat çeken özelliklerinden biri, her yıl Temmuz ayında düzenlenen Sahara Pancarcı Festivali’dir. Bu geleneksel festival, bölge halkının kültürel zenginliklerini sergilediği, renkli etkinliklerin yer aldığı önemli bir organizasyondur. Festival zamanı, yayla rengârenk çiçeklerle kaplanır ve ziyaretçilere yerel kültürü yakından tanıma fırsatı sunar
Sahara Yaylası’na ulaşım oldukça kolaydır. Şavşat ilçe merkezine 17 kilometre mesafede bulunan yaylaya minibüs veya özel araçlarla rahatça ulaşabilirsiniz. Yayla, doğa severler için çadır ve karavan kampı yapmak için de ideal bir yerdir. Yayla çevresinde piknik yapabilir, doğa yürüyüşlerine katılabilir ve bol oksijenli havası eşliğinde huzurlu bir gün geçirebilirsiniz.
Barhal (Altıparmak) Kilisesi
Artvin’in Yusufeli ilçesine bağlı Altıparmak Köyü‘nde yer alan Barhal Kilisesi, hem tarihi dokusu hem de etkileyici mimarisiyle Karadeniz’in saklı güzelliklerinden biri. 10. yüzyılda, Gürcü Kralı David Magistros tarafından Vaftizci Yahya‘ya adanarak inşa edilen bu kilise, Gürcü mimarisinin en zarif örneklerinden. Kesme taşlarla yapılmış ve üç nefli bazilika planında inşa edilen yapı, özellikle dış cephesindeki bitkisel motiflerle işlenmiş kabartmalarla dikkat çekiyor.
1677 yılında Hacı Şerif Efendi tarafından camiye dönüştürülen kilise, bugün hem cami olarak kullanılmaya devam ediyor hem de tarihi bir yapı olarak ziyaretçileri ağırlıyor. İç ve dış mimarisi, Gürcü dönemine ait sanatsal detayları koruyor. Barhal Kilisesi’ni ziyaret edenler, taş işçiliği ve zarif detaylarla dolu bu yapıyı hayranlıkla incelerken, tarihe bir yolculuk yapma fırsatı buluyor.
Yusufeli ilçe merkezine yaklaşık 30 kilometre uzaklıkta yer alan kilise, yemyeşil doğanın ortasında, Karadeniz’in eşsiz manzaralarıyla çevrili. Ziyaretçiler, hem tarihi bir yapıyı keşfederken hem de bölgenin doğal güzelliklerini deneyimleyebiliyor.
İşhan Manastırı
Artvin’in Yusufeli ilçesinde yer alan İşhan Manastırı, Karadeniz’in hem tarihi hem de doğal güzellikleri arasında yer alıyor. 955 yılında Gürcü Kralı David tarafından inşa edilen bu yapı, Gürcü Ortodoks mimarisinin en dikkat çekici örneklerinden biri olarak biliniyor. Kubbeli bazilika planıyla tasarlanmış olan manastır, taş işçiliği ve zarif detaylarıyla görenleri kendine hayran bırakıyor
Manastırın doğu cephesindeki yuvarlak kemerli pencereler ve detaylı süslemeler, tarihin dokusunu adeta yeniden canlandırıyor. İşhan Manastırı, sadece mimari özellikleriyle değil, aynı zamanda bir dönem bölgedeki en önemli dini merkezlerden biri olmasıyla da öne çıkıyor. Yüzyıllar boyunca piskoposluk merkezi olarak kullanılmış ve bölge için büyük bir manevi öneme sahip olmuş
Yusufeli ilçe merkezine yaklaşık 30 kilometre uzaklıkta yer alan manastır, yeşil doğa ile çevrili. Hem tarihi bir yolculuğa çıkmak hem de Karadeniz’in doğasında huzurlu anlar yaşamak isteyenler için bu manastır, mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri.
Cehennem Deresi Kanyonu
Cehennem Deresi Kanyonu, Artvin’in Ardanuç ilçesinde yer alan, Türkiye’nin en büyük kanyonlarından biri olarak biliniyor. 7 kilometre uzunluğundaki kanyon, bazı yerlerde 200 metreye varan derinliği ile görenleri büyüleyen bir doğal güzellik sunuyor. Kanyonun genişliği yer yer 70 metre olsa da, bazı bölgelerde oldukça daralıyor ve tek kişinin geçebileceği patikalarla dolu bir yapıya sahip. Doğa yürüyüşü yapmak isteyenler için heyecan verici bir deneyim sunan Cehennem Deresi Kanyonu, macera arayan doğaseverlerin sıkça ziyaret ettiği bir destinasyon.
Kanyona ulaşmak biraz cesaret gerektiriyor. Dik ve taşlı patikalar, yürüyüşçülere hem zorlu hem de etkileyici bir deneyim sunarken, kanyonun sunduğu manzaralar her adımda hayranlık uyandırıyor. Kanyonun coğrafi yapısı, zaman zaman tek kişilik dar geçitlerle sınırlandırılıyor, bu da yürüyüşü macera dolu bir hale getiriyor. Bölgenin turizm potansiyelini artırmak amacıyla çeşitli projeler geliştirilse de, kanyonun doğal yapısını koruma çabaları da sürüyor.
Kanyonun bulunduğu bölge, ziyaretçilerine yalnızca doğa yürüyüşü değil, aynı zamanda doğanın saf güzelliğiyle baş başa kalma fırsatı sunuyor. Kanyona ulaşım genellikle özel araçlarla sağlanıyor, çünkü toplu taşıma seçeneği yok. Eğer vahşi doğayla iç içe olmak, büyüleyici manzaralarla dolu bir yürüyüş yapmak isterseniz, Cehennem Deresi Kanyonu tam size göre bir yer.
Atabarı Kayak Merkezi
Artvin’in kış turizmi açısından en önemli noktalarından biri olan Atabarı Kayak Merkezi, kış sporları tutkunları için Kaçkar Dağları’nın eşsiz manzaraları eşliğinde harika bir deneyim sunuyor. Mersivan Dağı’nda, 2.200 metre rakımda yer alan bu kayak merkezi, özellikle doğal yapısı ve zengin kar örtüsü ile dikkat çekiyor. Artvin il merkezine sadece 18 kilometre mesafede bulunan Atabarı, kayak sezonunda hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çeker
Kayak merkezinde bulunan 800 metrelik pist, hem amatör kayakçılar hem de profesyoneller için uygun. Ayrıca, tesislerde kayak ekipmanı kiralama imkânı da bulunuyor. Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından düzenlenen kurslar sayesinde, kayak yapmayı yeni öğrenenler için de ideal bir yer. Pistlerde kar motoru ve snowtrack hizmetleri ile de kayakçılar güvenli bir deneyim yaşayabiliyor
Tesis yıl boyunca hizmet veren kafe ve restoranlarıyla kayak molalarında sıcak içeceklerin tadını çıkarabileceğiniz bir ortam sunuyor. Kayak merkezine yakın konaklama seçenekleri ise Kafkasör Yaylası’nda veya Artvin şehir merkezinde bulunuyor. Kış sporlarının keyfini çıkarırken aynı zamanda Karadeniz’in yemyeşil doğasıyla da iç içe olacaksınız
Eğer Karadeniz’in büyüleyici doğası eşliğinde kayak yapmayı planlıyorsanız, Atabarı Kayak Merkezi tam aradığınız adres. Hem manzarası hem de kar kalitesiyle, kış tatilinizin unutulmaz olmasını sağlayacak.
Kafkasör Yaylası
Kafkasör Yaylası, Artvin’in en bilinen ve en güzel yaylalarından biri olarak öne çıkıyor. Artvin şehir merkezine sadece 8 kilometre mesafede yer alan yayla, 1.250 metre rakıma sahip ve Karadeniz’in tertemiz havası ile doğaseverlerin gözde noktalarından biri. Yaylaya asfalt bir yol ile ulaşmak oldukça kolay. Yayla, çevresindeki ormanlık alanlarla ve eşsiz manzaralarıyla cennetten bir köşe olarak nitelendiriliyor.
Kafkasör Yaylası, her yıl Temmuz ayında düzenlenen ünlü Kafkasör Boğa Güreşleri festivali ile tanınıyor. Bu geleneksel etkinlik, bölge halkı için büyük bir öneme sahip ve ziyaretçilere hem eğlenceli hem de kültürel bir deneyim sunuyor. Festivalde boğaların kıyasıya mücadelesi, halk oyunları ve geleneksel etkinlikler, yaylayı bir şenlik havasına büründürürken, misafirler yayla boyunca kurulan çadırlarda keyifli vakit geçirebiliyor.
Yaylada doğa yürüyüşleri, kamping ve trekking gibi aktiviteler için uygun alanlar mevcut. Ayrıca, Artvin Belediyesi tarafından yaptırılan bungalov evler, yaylada konaklama imkânı da sunuyor. Kafkasör Yaylası, doğayla baş başa kalmak ve Karadeniz’in huzur dolu atmosferinde dinlenmek isteyenler için ideal bir kaçış noktası olarak biliniyor.
Eğer doğanın içinde huzurlu ve keyifli bir zaman geçirmek istiyorsanız, Kafkasör Yaylası mutlaka keşfetmeniz gereken yerlerden biri.
Ardanuç/Gevhernik Kalesi
Ardanuç/Gevhernik Kalesi, Artvin’in Ardanuç ilçesinde yer alan, tarihi ve mimarisiyle dikkat çeken bir yapı olarak öne çıkıyor. İlçeye bağlı Adakale Mahallesi sınırları içinde bulunan kale, bölgenin en önemli kalelerinden biri olarak biliniyor. Tarihi, M.Ö. dönemlere kadar uzanan kale, Artvin’in en eski ve en önemli savunma yapılarından biri olarak dikkat çekiyor. Kalenin yapılış tarihi tam olarak bilinmemekle birlikte, kalenin ilk olarak Gürcüler tarafından inşa edildiği tahmin ediliyor.
Bagratlı Krallığı, Çıldır Atabekleri ve Osmanlı İmparatorluğu dönemlerinde yönetim merkezi olarak kullanılan Gevhernik Kalesi, bu dönemde stratejik bir savunma merkeziydi. 1551 yılında Osmanlılar tarafından ele geçirilen kale, Kanuni Sultan Süleyman döneminde onarılmış ve kale duvarlarına bir kitabe eklenmiştir. Kitabenin varlığı, kalenin Osmanlılar için de ne denli önemli bir yapı olduğunu gözler önüne seriyor.
Gevhernik Kalesi’nin en dikkat çekici özelliklerinden biri, kale çevresinin geniş surlarla çevrili olmasıdır. Yüksek kayalıklar üzerinde kurulu olan kale, hem savunma amaçlı hem de yönetsel işlevler görmüştür. Ziyaretçileri, kaleye ulaşırken dar patikalar ve dik merdivenlerden geçmek zorundadır. Ancak kaleye vardıklarında, karşılarına çıkan manzara büyüleyicidir. Kale, hem tarihî dokusu hem de geniş bir bakış açısı sunan manzarasıyla, doğa ve tarih meraklılarının ilgisini çekiyor.
Eğer Ardanuç’a yolunuz düşerse, Gevhernik Kalesi‘ni mutlaka ziyaret etmelisiniz. Kaleyi gezerken sadece tarihi bir yapıyı değil, aynı zamanda bölgenin geçmişine dair derin izleri de keşfedeceksiniz.
Tibet Kilisesi
Tibet Kilisesi, Artvin’in Şavşat ilçesine bağlı Cevizli Köyü‘nde, Karadeniz’in doğayla iç içe atmosferinde yer alan tarihi bir yapı. 899-914 yılları arasında Gürcü Prensi Aşot Koukhi tarafından inşa ettirilen bu kilise, bölgedeki en eski ve en önemli dini yapılar arasında sayılıyor. Kilisenin serbest haç planlı yapısı, zarif taş işçiliği ve özellikle çatıdaki dört adet koç heykeli, burayı eşsiz kılan detaylardan sadece birkaçı
Kilisenin iç mekanında bulunan freskler ve duvar resimleri, zaman içinde zarar görse de hala etkileyici izler barındırıyor. Özellikle “Tahtta Oturan İsa” betimlemesi, kiliseye derin bir dini anlam katıyor. Yapının kabartmaları ve dış cephe süslemeleri ise tarih boyunca gelen ziyaretçileri büyüleyen ayrıntılardan. Zamanla bir dönem cami olarak kullanılan kilise, 1885 yılında yıldırım düşmesi sonucu büyük zarar görmüş. 1953 yılında kubbesi tamamen yıkılan yapı, günümüzde harabe halde olsa da hala tarih ve sanat meraklılarının ilgisini çekiyor.
Eğer Artvin’e yolunuz düşerse, Tibet Kilisesi‘ni ziyaret ederek tarihin derinliklerinde bir yolculuğa çıkabilir ve bölgenin zengin kültürel mirasını keşfedebilirsiniz. Hem doğa yürüyüşü yapıp Karadeniz’in büyüleyici manzaralarının tadını çıkarabilir hem de bu tarihi yapının sunduğu huzurlu atmosferin keyfini sürebilirsiniz.